İktidarın 2011’deki Suriye politikası büyük yanlıştı.
Terör grupları Türkiye’de ağırlandı.
Türkiye’den Suriye’ye giden teröristler için yol yapıldı.
Sonra yanlışlardan önemli ölçüde dönüldü.
Ama hasar büyük oldu.
YENİ DÖNEM
Şimdi gündem, Suriye ile ilişkilerin yeniden rayına oturması.
Bu konuda belli adımlar atıldı.
Rusya ve İran Türkiye’nin bir an önce Şam’la temasa geçmesini istiyor.
İçerde de durum aynı.
AKP’liler, CHP’liler, MHP’liler, Vatan Partililer, ...
Şam’la diyalog konusunda tam mutabakat var.
Ama iktidar ayak sürüyor.
OLUR MU?
Türkiye ile Suriye’nin arası 8 yıldır açık.
Suriye halkında Türkiye’ye yönelik tepki de yüksek.
Yaşanan olaylarda her aileden en az bir kişi yaşamını yitirmiş.
Türkiye’yi sorumlu görenlerin sayısı epeyce fazla.
Peki Suriye ile ilişkiler eski haline gelir mi?
Gelir..!
IRAK ÖRNEĞİ
Örneği var.
1. Körfez Savaşı sonrası Irak’la ilişkilerin seyrini bire bir yaşadım.
Özal ABD’ye şirin gözükmek için aceleciydi.
Savaş öncesi petrol boru hattını kapattı.
Saddam yönetimine ağır darbe vurdu.
Bu Irak-Türkiye ilişkilerini bitirdi.
Eskiden ihracatımızda en önemli ülkelerden biri Irak’tı.
Özal’ın “bir koyup üç alma” hayali pahalıya patladı.
Ticaret 25 milyon dolara kadar geriledi.
Saddam yönetimi savaş sırasında kendilerini yalnız bırakmayan birkaç firma dışında Türk firmaları ile ilişkilerini kesti.
TÜRK PROTOKOLÜ
Irak’a ilk kez 1996 yılında gitmiştim.
İşler kötüydü.
Türk heyetine fazla yüz vermemişlerdi.
Birkaç yıl içinde işler hızla değişti.
Musul’da yapılan müzakereleri hala hatırlıyorum.
Diplomaside ders niteliğindeydi.
“Türk protokolü” devreye girdi.
Sınır ticareti başladı.
Petrol karşılığı mal satışı öne çıktı.
ABD engellemeye çalıştı, ama başarılı olamadı.
BM PROGRAMI
“Türk Protokolü” yeni dönem için milat oldu.
Protokolün hayata geçmesiyle birlikte “MOU”dan (BM’nin gıda ve ilaç karşılığı Irak’ın petrol satışını öngören sistemi. Bu sistem daha sonra genişledi. Daha fazla ürünü kapsadı) aldığımız pay da hızla yükseldi.
İşgal öncesinde Türkiye ilk sıradaydı.