Ocak ayı enflasyon verileri açıklandı.
TÜİK’e göre TÜFE 6,70.
Yıllık TÜFE 64,86'ya yükseldi.
Daha fazla hesaplayanlar da
var.
Bu genel rakamlar…
Yoksulu ilgilendiren gıda enflasyonu.
O çok daha yukarılarda.
Mutaassıp ailelerin enflasyonu…
Yani alkollü içecekler gibi kalemleri çıkarırsak…
Yine açıklanan rakamın birkaç puan üstünde.
Seçimden sonra izlenen ekonomi politikası.
Ana hedef enflasyonu düşürmekti.
Ama aradan geçen 8 ay…
Hâlâ bir sonuç alınmış değil.
Sıcak para arayışları sürüyor.
Türkiye’ye dayatılan program…
Yüksek faiz, sabit kur, düşük büyüme.
Türkiye pazarını ele geçirmeye çalışıyorlar.
Enflasyon da düşecek gibi görünmüyor.
Yapılan açıklamalar…
Günü kurtarma çabası.
Almanya’da yaşayan bir dostum uyardı.
“Türkiye sadece TL açısından pahalı değil.
Döviz açısından da
pahalı.
Bu çok garip bir durum” dedi.
Merak ettim oradaki fiyatları istedim.
Sonra internetten de kontrol ettim.
Temel tüketim ürünleri…
Türkiye’de daha pahalı.
İşte onlardan bazıları (Ortalama kg fiyatları)
Türkiye Almanya
Kıyma : 400 TL 5,99 Euro (197 TL)
Beyaz peynir: 220-300 TL 9 Euro (295 TL)
Tereyağı : 360-400 TL 6 Euro ( 197 TL)
Pirinç : 50 TL 1,31 Euro (43 TL)
Süt :42 TL 1,04 Euro (34 TL)
Un :19,5 TL 0.45 Euro (15 TL)
Şeker :34 TL 0,79 Euro ( 26 TL)
Bu işte bir gariplik var.
Almanya’da kişi başına düşen milli gelir:
50 bin doların üstünde.
Türkiye’de 10 bin dolar civarında.
Yani beşte biriyiz.
Buna rağmen bu fiyatlar…
Halk nasıl geçinecek?
Sürdürülebilir bir durum değil.
Bir çözüm bulunması gerekmiyor mu?
Bunun yolu da belli…
Üretimi desteklemek.
Çiftçinin önünü açmak.
Sanayiciyi teşvik etmek.
Ama izlenen politikada bu yok.
Bankacılara kredi faizlerini sordum.
Yüzde 60’ın üzerinde.
Bu faizle kim, nasıl yatırım yapacak?
Üretim nasıl artacak?