Türkiye ekonomik krizle
boğuşuyor.
Birçok işletme sıkıntıda.
Konkordato talepleri artıyor.
Toplu işten çıkarmalar yaşanıyor.
İflaslar gündemde.
İş insanları endişeli.
Önlerini görememekten şikâyet ediyorlar.
Ekonomi yönetimi…
Amerika’da sıcak para arayışında.
Uluslararası mafyalaşmış finans
kuruluşları…
Türkiye’nin zor durumunun farkında.
İsteklerini sıralıyor.
Neoliberal politikalara zorluyorlar.
Siyasi dayatmalar da ayrı.
Kredi musluklarının açılması da
buna bağlı.
ABD, İngiltere onaylamadan olmaz.
Özetlersek;
Ekonomi yönetimi köklü çözüme uzak.
Türkiye’yi değil, günü kurtarma çabasında.
Vergilerde artışlar…
Peş peşe zamlar…
Hepsi uluslararası finans kuruluşlarının isteği.
Moody's, Fitch, Standart Poor's…
Türkiye’nin notunu artırdı.
Düşürmesi de belli bir amaca yönelikti…
Artırılması da.
ABD ve AB’nin yaptırımları…
Rusya, İran, Suriye…
ABD Hazine Bakanlığı küstahça
davranıyor.
Türkiye’yi ve şirketleri tehdit ediyor.
Rusya’ya yönelik ihracatımız…
Son yıllarda hızla arttı.
Makine ve bütün sektörler…
Batıdaki kayıplarını Rusya’da telafi etti.
Ama baskılar artınca…
Ödeme sistemindeki sorunlar
giderilemeyince…
Hızla inişe geçti.
Sadece Rusya mı?
İran’da da durum benzer.
Toplamda 20 milyar dolara yakın ihracatımız tehlikede.
Türkiye’nin önüne tarihi fırsat çıkmıştı.
Batı İran’dan çok önce çekilmişti.
Ukrayna savaşı sonrası Rusya’yı da
terk ettiler.
On milyarlarca dolarlık bir pazar.
Türk sanayicisi, hizmet sektörü…
Hızla doldurabilirdi.
Doldurmaya da başlamışlardı.
Ama arkalarında durulmadı.
ABD’nin istekleri öne çıktı.
Sadece bu mu?
Teklif bizzat Putin’den geldi.
“Türkiye enerji merkezi olsun” dedi.
Bunun için açık çek verdi.
Rusya, Türkmenistan, Azerbaycan, …
Buralardan gelecek doğal gaz…
Türkiye üzerinden pazarlanacak.
Daha ne olsun!