Bazı AK Partililer…
Onlara yakın gazeteci ve yazarlar…
Uluslararası konularda söyledikleri…
Gerçeğe dayanmayan analizler…
İktidara destek vermek…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesaj…
Onu göklere çıkarma amaçlı.
Ama tam tersi sonuç veriyor.
Ciddi sıkıntılar yaratıyor.
Daha önce Rusya için;
“Rusya Ukrayna’da iyice sıkıştı.
Suriye’de de şansı yok.
Türkiye’ye mecbur.
Biz istediğimizi yaparız.
Sesini çıkaramaz.
Bu fırsatı iyi değerlendirelim” diyorlardı.
Tabi arkasından da Rusya karşıtı söylemler…
Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’a gitti.
Benzer sözleri Mısır için kullanıyorlar:
“Mısır çok sıkıştı.
Türkiye’ye mecbur.
Sisi’nin Erdoğan’a ilgisi…
Havaalanında karşılaması bundan.”
Tespitler hatalı…
Hatadan vazgeçtim, dost tutumu da değil.
Bu ifadelerin bir kısmı bilgisizlikten…
Gelişmeleri izlememekten…
Olayları okuyamamaktan kaynaklı.
Bazıları ise kasıtlı.
Türkiye’yi gerçek dostlarından koparma…
Yalnızlaştırma…
ABD’nin, AB’nin kucağına yönlendirme amaçlı.
Diplomatlar çok dikkatlidir.
İktidardan yapılan açıklamaları…
Televizyonlarda söylenenleri takip ederler.
Hele iktidara yakın isimlerin sözleri…
Farklı değerlendirebilir.
Söyleyenden çok söyletene bakarlar…
Türk diplomatlar da gittikleri ülkelerde aynısını yaparlar.
O nedenle herkes sorumlu davranmalı.
Ucuz övgüler birilerini rahatlatabilir.
Ama Türkiye’ye büyük zarar verir.
Geçmişte yaşanan örnekler ders olmalı.
Bu “sıkışmışlık” analizleri…
Sıkışan kim acaba?
Halk arasında çok sevdiğim bir söz vardır.
“Dil çürük dişe gider” derler.
Bunları dinleyince…
Aklıma hep bu söz geliyor.
Türkiye’nin düşmanı belli.
PKK/PYD’nin arkasında kim var?
Kim binlerce TIR silah verdi?
Kim “kara gücüm” ifadesini kullanıyor?
FETÖ’yü kim koruyor?
Merkezi nerede?
15 Temmuz darbe girişimini kim yaptı?
DEAŞ’ı kim kurdu?
ABD Başkanı Trump itiraf etmedi mi?
Son terör olayları…
Hepsinin arkasında onlar var.
ABD, NATO, CIA, MOSSAD.
Bu gerçeğe rağmen Rusya, İran, Esad düşmanlığı…
Mısır’ın küçümsenmesi…
Kimin değirmenine su taşınıyor?