Şırnak Üniversitesinde yaşananlar…
Kabul edilebilir gibi değil.
FETÖ resmen üniversitede at oynatıyor.
Aydınlık’ın yayınladığı belgeler…
Vatan Partisi’nin açıkladığı deliller…
Tartışmaya yer bırakmayacak kadar ortada.
Rektörün durumu…
Rektörlük yapmasına engel…
YÖK hastane kayıtlarını istese…
Her şey ortaya çıkar…
FETÖ üyeliği kesinleşen Bedirhan Önem…
Üniversite yönetimince korunup kollandı.
Mahkeme kararı görmezden gelindi.
İstinafın kararı gizlendi.
Yargıtay da onayınca çaresiz kalındı.
İstanbul’da TEM ekipleri tarafından yakalandı.
Cezaevine kondu.
Yapılan gizli yazışmalar.
Whatsapp görünümlü Eagle kullanmışlar.
Bütün suçlar kayıtlarda.
Gizli, pis işler…
Cinayet planları…
FETÖ merkezi ile görüşmeler…
Her şey ortaya çıkınca alınan tedbirler.
İmha edilen bilgisayarlar…
FETÖ’nün Akademi İmamı Şerif Ali Tekalan’la yazışmaların
yapıldığı…
Fişlemelerin bulunduğu bilgisayarlar…
Hangi birini sayalım…
FETÖ’nün önemli organı: “Yüceler”
Onlar da devrede…
Emniyetten “Hilmi” ile yazışmaları…
Bütün ilişkiyi gösteriyor:
“Hilmi:
Yüceler’den haber var mı abi?
Sorun yoktur inşallah.
Rektör:
‘Yüceler çok öfkeli.
Özgür itinin edindiği bilgilerin nerden sızdığını bulmaya
çalışıyorlar.
İçimizdense yok edilecek, ibreti alem olacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandıkları dil.
FETÖ’cülerin sosyal medya dili:
“Uzun” ve “Yezid.”
Gelinen nokta bu.
Rektör Abdurrahim Alkış…
Sıkıştıkça Ankara’ya gidiyor.
YÖK yetkilileri ile görüştüğünü söylüyor.
Dönüşünde “ekip”i (!) toplayıp bilgi veriyor.
Ekiptekilerin anlatımına göre özetle;
“Hiç merak etmeyin.
YÖK arkamızda” diyor.
Bilgi doğruysa çok vahim.
Değilse rektör YÖK’ü kullanıyor.
Yıllardır Şırnak Üniversitesi’nde olanları…
Adrese teslim ilanları…
FETÖ’cülerin yükseltilmesini…
Gelecek döneme hazırlıklarını…
Pensilvanya’dan verilen talimatları yazıyoruz.
Ama YÖK’ün kılı kıpırdamadı.
İlginç ve dikkate alınması gereken bir durum.
YÖK, yargı, emniyet…
Neyi bekliyorlar acaba…
Bu iddiaları araştırmak çok mu zor?
Kim neden ayak sürüyor?
Hâlâ “Yüceler” mi karar veriyor?
Cinayet planları yapılıyor.
İsrail’den getirilen kimyasal maddeler.
Diş macununa bile enjekte ediliyor.
15 gün içinde öldürüyormuş.
Böyle bir şey olursa hesabını kim verecek?