‘Anadolu’nun Kayıp’ şarkıları diye bir müzikal belgesel seyretmiştim vakti zamanında. Nezih Ünen yöre yöre bütün Anadolu’yu dolaşmış, bin yıllık türkülerimizi hem orijinal yorumcularına söyletmiş, hem de gönül teline dokunan hikayelerini anlattırmıştı.
Karadeniz Bölgesi’nde bir ihtiyar amcayla röportaj yapmıştı; adı ‘Deli Şevki’. Bu lakabın nereden geldiğini sorduğunda ise şu cevabı almıştı: “Hiç kimseye boyun bükmeyip, kimseye zarar vermeyen adama deli derler…”
Yıllardır aradığım cümleyi söylemişti sonradan vefat ettiğini öğrendiğim, nur içinde yatsın, Şevki Amca.
Ne kimseye boyun bükeceksin, ne de zarar vereceksin; galiba delilik mi meczupluk mu artık adını sen koy, işin sırrı budur hayatta. Çok etkilenmiş, defalarca dinlemiş, Anadolu irfanının derinliğine bir kez daha büyülenmiştim.
Hala da başucumda durur. Kimi gün efkardan, kimi zaman neşeden evde ‘Anadolu’nun Kayıp Şarkıları’ çalar durur.
Bir de ‘Yeni Türkü’ parçası vardır; o da delileri anlatır…