İzzet Çapa Gazeteoku

"Biz İstanbul’u almaya değil, İstanbul olmaya geldik..."

1453 yılına kadar dünyanın savunmaya en elverişli şehirlerden biriydi İstanbul. Üç tarafı denizlerle çevrili yarımada, karadan da üç sıralı sur sistemiyle korunuyordu. Tam yirmi kez kuşatılmış...

31 Mayıs 2018 | 114 okunma

1453 yılına kadar dünyanın savunmaya en elverişli şehirlerden biriydi İstanbul.

Üç tarafı denizlerle çevrili yarımada, karadan da üç sıralı sur sistemiyle korunuyordu. Tam yirmi kez kuşatılmış ve yalnız bir defa, 1204 yılında Enrico Dandolo komutasındaki Haçlılar tarafından alınmıştı.

Sultan Mehmet Han’ın genç yaşlarından itibaren en büyük düşüydü ‘şehirlerin kraliçesini’ fethetmek; Hz. Peygamber’in hadisine mazhar olabilmek...

Edirne Sarayı’ndaki odasında Konstantiniyye’yi İstanbul yapma hayalleri kuruyor, duygularını beyitlere döküyordu:

‘Kalbimi çalan şehir, bir işveli yâr olur
Aramıza girenin cümlesi ağyâr olur
Hicranın esintisi ateşlerden har olur
Yok cihanda bir eşin, âşıklar sana meftûn
Bu vuslat yangınıyla hazanlar bahar olur
Şu dünya sarayları koca bir mezar olur
Bütün dünya olsa da mülk-ü Osman içinde
Lâkin sen yoksan eğer, arz-u semâ dar olur
Fâtih ruhlu neferler hem ne yiğit erlerdir
Başlarında bulunan bir ulu serdar olur
Şol müjdeni getiren o ay yüzlü Resul’dür
Yokluk O’nda tükenir, cümle yoklar var olur...’

Uzun bir hazırlığa girişti Fatih. Dev toplar döktürdü. Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’nı yaptırdı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İzzet Çapa: 'Bütün bildiklerinizi unutun, oyun yeni başlıyor' diyor Black Mirror 29 Aralık 2018 | 570 Okunma Desene güzelim sen hiç yaşamamışsın… 22 Aralık 2018 | 488 Okunma İlk Türk Netflix dizimiz benim gözümde ilk bölümden sınıfı geçti. Darısı yenilerin başına... 15 Aralık 2018 | 314 Okunma Milenyum dejenerasyonundan kurtulmak mümkün mü? 04 Aralık 2018 | 4.260 Okunma Kalbimden yükselen ses, gözümden yaş olup akıyor… 01 Aralık 2018 | 3.937 Okunma