Hem de en başından, yazılış şekilden sunuluş biçimine kadar her aşamasına itirazım var! Anlatayım…
Bir kere Cengiz gazeteciliğin temel kurallarından birini ihlal etmiş. Karşı tarafa görüş hakkı tanımamış, bir gazetecinin asla bürünmemesi gereken avukat kisvesine bürünüp olayı tamamen Mustafa Ceceli’nin bakış açısıyla yazmış.
İşin daha vahimi, Ceceli, Cengiz’in Kelebek’deki ortağı Selim Akçin’in eski eşi, Deep İleşitişim’in sahibi olan Filiz’in sanatçısı. Yani bu ağın adamı…
Muhtemelen dava dosyasını Filiz alıp bunların önüne götürmüş, Selim her zamanki ortalarından birini yapmış, Cengiz de aklı sıra son vuruşu yapıp, işi bitirmiş. Oysa bitirdiği koskoca Hürriyet’in ilkelerinden başka bir şey değil, çünkü onlar da bu soruları sormadan haberi alıp birinci sayfalarına taşımışlar.