Bizim ekibe yeni katılan arkadaşlardan birinin kolunda gördüm bu dövmeyi. ‘Ölümü hatırla’ ya da ‘fani olduğunu unutma’ demekmiş.
Latince bir deyiş. Hazreti Peygamber’in ‘ölmeden ölünüz, ölümü öldürünüz’ Hadis-i Şerif’inin batı kültüründeki karşılığı olsa gerek...
Varlığın en büyük gerçekliği ölüm. Ancak yaşamaya programlı zihnimiz, bizi uzak tutuyor ölüm duygusundan.
Öleceğimizi bilerek yaşamaktansa, hiç ölmeyecekmiş gibi yapmayı tercih ediyoruz. Oysa yaratılmışlar arasında varlığının bir gün mutlak şekilde sona ereceğini bilen tek tür de yine insanoğlu...
Sanırım bilgelik de işte tam burada başlıyor. Ölecek olmayı bilmek, bunu kabullenmek ve bu çok kıymetli bilgiyle ne yapacağını bilmek bana sorarsanız en kıymetli bilgelik.
Nasıl her şey zıddıyla anlamlıysa, hayat da ölümle yüzleşildiğinde mana buluyor. Nefes aldığın her ana şükredebilmek burada başlıyor.