Darbecilik suçtur.
Gazetecilik suç değildir.
Darbecinin iyisi olmaz.
Bütün darbeciler kötüdür.
Gazetecinin ise iyisi vardır, kötüsü vardır.
Gazeteci, mesleğini iyi yapmanın dışındaki amaçlara meylettiği
nispette iyi gazeteci olmaktan da uzaklaşır.
Lüzumlu bütün kaliteleri haiz, gayet yetenekli ve bilgili bir
gazeteci, yeterince namuslu değilse yoldan çıkarak kötü bir
gazeteciye de dönüşebilir.
Nitelikli bir profesyonel olmadan, iyi gazeteci de olunmaz. Lakin
nice profesyonel gördük biz, ruhunu para ve sair menfaat
karşılığında güce ve iktidara satmış, yozlaşmış ve iyi gazeteci
olma vasfını kaybetmiş...
Bir dini cemaate, siyasi davaya ya da devlet içindeki güç
odaklarına angaje olup mesleki bağımsızlığından vazgeçen gazeteci,
ne kadar nitelikli olursa olsun, kötü gazetecidir.
Sözde meslek hayatına en başından itibaren bir dini cemaatin, dinci
bir siyasi hareketin ya da iktidarın organikleşmiş gazetecisi
olarak başlayanların, iyi gazeteci olmak gibi bir şansları zaten
yoktur.
Lakin hayat çelişkilerle dolu... Gazetecilik de öyle. Mesela,
sınırları ve yönü bir siyasi gündem ile tayin ve tarif edildiği
için aslında kötü olan gazeteci, günün birinde, güttüğü davanın
çıkarına hizmet eden bomba gibi bir haberle de karşımıza çıkabilir
veyahut çıkarılabilir.
O gazeteci kötü olsa da, doğru haber her zaman iyidir, toplumun
yararınadır.
Bu işler böyledir.
Peki, bu kötü gazeteci suçlu mudur?
Makbul değildir, evet.
Ama gazetecilik yaptı diye suçlanamaz, hapse atılamaz.
Ayrıca, bu profilin dışında kalan, profesyonel, namuslu ve
bağımsız, velhasıl iyi bir gazeteci, müthiş bir haberi siyasi
maksat güden bir kaynaktan alıp doğrulattıktan sonra yayımlayınca
da iyi gazetecilik yapmış olur. Haber iktidarı rahatsız edermiş,
umurunda olmaz. İyi haber, iktidarın uykularını kaçıran
haberdir.
Şimdi sadede gelelim...
Bütün bunları durup dururken, ahkâm kesmek için yazmadım.
Nedenini zaten yazının başlığını okuyunca anladınız.
Dün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar
Bürosu, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili soruşturmasının
kapsamında aralarında gazeteciler Nazlı
Ilıcak, eski Hürriyet gazetesi Dijital Medya
Koordinatörü Bülent Mumay ve Hürriyet
muhabiri Arda Akın’ın da bulunduğu 42 kişi
hakkında yakalama kararı çıkardı.
Olayların gelişimi, yakında başka gözaltı listelerinin de ortaya
çıkacağını hissettiriyor.
Bu gidişle Türkiye, 2014’te Çin’e kaptırdığı “Dünya Gazeteci
Hapsetme Şampiyonluğu”nu 2016’nın sonunda açık ara bir farkla geri
alabilir.
Ayrıca, bu 42 gazeteci hakkında yakalama kararı çıkarılmasının
nedenini biliyor muyuz gerçekten?