Pentagon Sözcüsü Peter Cook, Cerablus’un
güneyinde TSK ve himayesindeki cihatçı gruplarla YPG arasında süren
çatışmalar hususunda geçen pazar akşamı Ankara’ya yönelik sert
uyarılarda bulundu.
Pentagon sözcüsünün ajanslara gönderilen açıklamasında şu ifadeler
yer aldı:
“IŞİD’in artık mevcut olmadığı Cerablus’un güneyinde, Türk
Silahlı Kuvvetleri ve bazımuhalif gruplar ile Suriye
Demokratik Güçleri’ne bağlı birlikler arasındaki
çatışmalaradair haberleri yakından izliyoruz. Bu
çatışmaları kabul edilemez ve derin bir endişekaynağı olarak
gördüğümüzü açıklamak isteriz. ABD bu faaliyetlere
katılmamıştır, bunlar Amerikan güçleri ile koordine
edilmemiştir ve bunları desteklemiyoruz. Dolayısıyla,
bütün silahlı aktörleri (çatışmadan) kaçınmaya
ve çatışmayı sonlandırmak ve iletişim kanallarını açmak
amacıyla uygun önlemleri almayaçağırıyoruz. ABD, çatışmayı
sonlandırıp, ölümcül ve ortak tehdit olmayı sürdürenIŞİD’e
odaklanma hususunda birliği sağlamayı kolaylaştırmak için
aktif olarak girişimde bulunmaktadır.”
Diplomatik lisanın elverdiği sertlik tonlarının üst perdelerinde
dolaşan bir açıklamaydı bu...
ABD Başkanı Obama’nın IŞİD karşıtı koalisyon
nezdindeki özel
temsilcisi BrettMcGurk dün
Pentagon sözcüsünün bu açıklamalarını Twitter hesabından paylaşarak
söz konusu tepkinin Beyaz Saray tarafından da paylaşıldığını
hissettirdi.
Anlaşılıyor ki ABD, kendi rıza ve koordinasyonu ile
başlayan “Fırat Kalkanı”operasyonunda müttefiki Türk ordusunun
IŞİD’i unutup öteki müttefiki YPG’yi hedef almasından çok rahatsız
olmakla kalmıyor... Alıntıladığım son cümleden de anlaşılacağı
üzere, ABD bu çatışmaların sona erdirilmesi ve TSK’nin artık IŞİD’e
yönelmesi için Ankara nezdinde aktif olarak devrede.
Bu bağlamda ABD, “Fırat Kalkanı”nın beşinci gününde, YPG’yi
bırakıp IŞİD’le savaşması için Türkiye’ye basın sözcüleri kanalıyla
da “ayar vermeye” başladı.
Ayrıca Pentagon, YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekilmesi için de
muhtemelen devrededir. Çünkü Cook
açıklamasında “Suriye Demokratik Güçleri içindeki YPG
unsurlarına Fırat’ın doğusuna geçmeleri
konusundaki görüşümüzü yine ifade ettik”diyor.
Evet, ABD’nin Suriye’deki “Tavşana kaç tazıya
tut” oyunu olanca basitliğiyle devam ediyor...
ABD, küçük müttefiki PYD’ye karşı düşmanlığından kaynaklanan
zaafını iyi kullanarak, büyük ve güçlü müttefiki Türkiye’yi
Suriye’ye çekti. Bu amaçla IŞİD’e karşı PYD’nin silahlı kanadı
YPG’nin önünü açtı, Fırat’ın batısına geçmesini temin etti ve
Ankara’yı “Kürt koridoru”yla korkuttu.
Kürt koridoru kışkırtması, Suriye’ye Türk askeri müdahalesinin
neden şimdi olabildiğini açıklayan faktörlerin yalnızca
biridir.
Diğer faktörler, bazı denklemlerin mazi olmasıyla ortaya
çıktı.