Kamil Çakır Milat Gazetesi

Hedef Tahtası

NATO’nun, Norveç'te 8-17 Kasım tarihleri arasında yapılan tatbikatın masa başında düzenlenen simülasyonları sırasında iki olay yaşandı.  Birincisi; simülasyonlara ilişkin düzenlemelerin...

21 Kasım 2017 | 97 okunma

NATO’nun, Norveç'te 8-17 Kasım tarihleri arasında yapılan tatbikatın masa başında düzenlenen simülasyonları sırasında iki olay yaşandı.  Birincisi; simülasyonlara ilişkin düzenlemelerin yürütüldüğü Norveç'teki Ortak Harp Merkezi'nde (JWC), simülasyonla ilgili arka plan belgeleri çerçevesinde "Düşman Liderler Biyografisi" ne Atatürk'ün resminin yerleştirilmesi. İkincisi; Norveç Silahlı Kuvvetlerine bağlı bir sivil personel tarafından Hollanda'daki karargahta simülasyon çerçevesinde kullanılan sanal bir sohbet mecrasında "Recep Tayyip Erdoğan" adlı sahte hesap açılması. Norveç ordusuna bağlı personel, sahte hesapla, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın simülasyonda "düşman ülke liderleriyle" yakın ilişki kurduğu ve iş birliği yaptığı mesajını veriyordu. Simülasyona katılan Türk ekibin müdahalesi sonrasında Atatürk heykeli düşman liderler biyografisinden kaldırıldı, hesap ta kapatıldı. NATO tarafından planlanan Norveç'teki tatbikata Türkiye'den 41 askeri personel katılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Atatürk'ün resmi ve kendisinin isminin yer aldığı bir tablonun "Düşman tablosu" olarak gösterilmesi nedeniyle Türkiye'nin askerlerini çektiğini açıkladı. Türkiye'den katılan tüm personel geri çağrıldı.

Bu kadar kısa açıklamayla biten bir olay değildi bu olay. NATO’nun yediği herze bununla bitmiyor. Biz bu oyunları defalarca seyrettik ve her biri bizim en az on yılımıza mal oldu ve ülkemizi her defasında on yıl geriye götürdü. Bu topraklarda Osmanlı döneminde başlayan batı destekli darbeler Cumhuriyet döneminde de her on yılda bir farklı aktörlerle ama aynı zihniyetle tekrar tekrar sahneye kondu ve her defasında arkasından NATO çıktı.

Kendine biçilen rolün dışına çıkmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti’nin önüne 27 Mayıs 1960 darbesi çıkarılmış, sebep olarak “Adnan Menderes’in istibdadını yıkmak” gösterilmişti. Meşrutiyette Sultan Abdülaziz’i suikast ile öldürenler bu sefer Başbakan Adnan Menderes’i idam etmişlerdi. Gösterilen sebep irtica ve komünizm idi ama asıl sebep Türkiye’nin ayağa kalkmasını önlemek ve ebedi olarak batıya mahkûm etmekti. Bu darbenin arkasında NATO vardı.

27 Mayıs’ın üzerinden on yıl geçmişti ki darbe hastası subaylar bu kez Demirel hükümetine 3 maddelik bir muhtıra çekerek Demirel’in istifasına sebep olur ve akabinde bir dizi hükümet krizleri yaşanır. “ Türkiye bir yangın duvarıdır. Onu yıktırmamak için her şeyi yaparız” diyen o günün Amerika Devlet Başkanı Richard Nixon’un sözleri, Türkiye üzerinde devam eden ve edecek olan Amerika’nın etkisini ilan ediyordu. İşin arkasında maşa NATO vardı.

12 Mart darbesiyle yönetime tamamıyla el koyamayan darbeciler emir-komuta zinciri içerisinde 12 Eylül 1980 tarihinde “Anarşi ve şiddet” sebep gösterilerek yeniden idareye el koyuyor ve sahipleri olan Amerika’nın emellerine hizmet etme noktasında zirve yapıyorlardı. Devrede yine NATO vardı.

Yıl 1997 ve Türkiye yeniden ayağa kalkma çabaları gösteriyor ve Amerika’nın rüyalarına kâbuslar giriyordu. Yerli işbirlikçilerinin tahriki ile TSK dolduruşa geliyor ve tanklar hükümetin üzerine sürülerek anti-demokratik maddeler dayatılıyor ve hükümetin istifası isteniyordu. NATO darbenin en önemli ayağıydı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zaferlerle dolu bir ay: Ağustos 28 Ağustos 2018 | 3.468 Okunma Kurban 21 Ağustos 2018 | 4.594 Okunma Kan emiciler 14 Ağustos 2018 | 4.627 Okunma Manevi kalkınma 07 Ağustos 2018 | 2.159 Okunma Papaz 31 Temmuz 2018 | 4.876 Okunma