Son zamanlarda gündemimizi en çok meşgul eden konulardan birisi de Amerikalı Papaz Brunson’un Fetö terör örgütü çerçevesinde tutuklanmasıydı. Bize göre sıradan bir terör elemanının tutuklanması olarak gündem olan Brunson için Amerika adeta fıttırdı. Amerika da yer yerinden oynadı. Başkan Trump’tan başlayarak yardımcısı ve kurumları Türkiye’ye ateş püskürmeye ve alçakça tehditler savurmaya başladılar. Peki, Papaz Andrew Brunson kimdi, Türkiye’de işlediği suç neydi ve Amerika için niye bu kadar önemliydi.
Amerikalı Protestan din adamı Papaz Andrew Brunson 20 yıldır eşiyle beraber İzmir'de yaşıyor. Pastör Andrew Craig Brunson ve eşi Norine Lyn Brunson’un “G-82 (Milli Güvenliğimiz Aleyhine Faaliyet tahdit) kodu” kapsamına alındığı belirtilerek, ülkemizden çıkışlarının yaptırılması istendi. Yazı üzerine İzmir Emniyeti, Brunson çiftinin kaldığı Mimar Sinan Mahallesi’ndeki eve gitti. Evde kimseyi bulamayan polis, kapıya çağrı kâğıdı bıraktı. 7 Ekim’de polis merkezine giden çift, sınır dışı edilmek üzere Göç İdaresi’ne teslim edildi. ABD'li Papaz Andrew Brunson 9 Aralık 2016'de tutuklanmıştı. Papaz Brunson hakkında “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği" gerekçesiyle 15 yıla kadar, “Devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek” suçlamasından 20 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Mahkeme Brunson'a ev hapsi kararı verdi.
Demek ki bu adam asli görevi olan Papazlık görevini değil de Fetö adına, Amerika lehine Türkiye’de ajanlık yapıyordu. Din adamı görüntüsü altında Türkiye’yi bölmeye çalışan terör örgütleri adına ülkemizde suç işlediği ve terör örgütlerinin genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığı tespit edilmişti. Hatta mesajlarında “Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk. İsa’ya dönmek için gerekli koşullar oluştu. Darbe teşebbüsü bir şoktu. Birçok Türk geçmişte de olduğu gibi askeriyeye güvendi ancak bu sefer çok geçti. Ve darbe teşebbüsünden sonra bu başka bir sallama. Sanırım olaylar daha da kötüye gidecek. Sonunda biz kazanacağız.” Gibi söylemlerle 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasından duyduğu üzüntüyü dile getiriyordu. Papaz Brunson “FETÖ ve PKK adına casusluk yapmak”, “örgüt adına suç işlemek” “askeri casusluk” gibi ağır suçlamalarla yargılanıyordu. Daha kısacası Papaz Brunson, Papaz kimliğinin altına saklanarak, tıpkı imam kisvesi altında şer odağı olan Amrika’daki Fetö’nün Türkiye şubesi gibi çalışıyordu. Sağlık sorunları nedeniyle ev hapsine alınan Papaz Brunson için Amerika ayağa kalktı. ABD Başkan Trump ve yardımcısı Mike Pence Türkiye'ye yaptırım tehdidinde bulundu. ABD Başkan Yardımcısı, “Cezaevinden tahliyesinin ardından rahip Andrew Brunson ile telefonda görüştüm. Cezaevinden çıkmış olsa da, bu din adamı hala ev hapsinde. Tamamen serbest bırakılmasını ve ABD’ye geri dönmesini sağlamak için ABD Başkanı ve tüm yönetimin çalışmaya devam edeceği konusunda onu temin ettim”, Trump İse “ABD, Türkiye'ye büyük Hristiyan, aile adamı ve mükemmel bir insan olan Pastör Andrew Brunson'un uzun süreli tutukluluğu için büyük yaptırımlar uygulayacak. Bu masum inanç adamı derhal serbest bırakılmalı!” diyerek ajanlarını nasıl koruduklarını, hangi kisve altında ajanlık yaptırdıklarını, teröre ve teröristler nasıl kucak açtıklarını, nasıl destek verdiklerini bir kez daha ortaya koydular. Tarih bir kez daha tekerrür ediyor ve bir kez daha bu melunların dünyayı nasıl terör yuvası haline getirerek yönetmek istediklerine şahit oluyoruz. Bu olay, 15 Temmuz darbe girişiminin tetikçisi oldukları zaten bilinirken bu kez bu işi sadece Pensilvanya’daki Fetö elebaşı ile değil, kendi papazları ile de organize ettiğinin ilanıdır.
Sınırımızdaki terör örgütleri PYD, PKK, DEAŞ’a binlerce tır silah göndererek oralarda adeta ordu kurarak onların palazlanmasına neden olan, bugüne kadar Türkiye’de yapılan bütün darbelerin arkasında bir numaralı aktör olarak yer alan Amerika’dan insanlık adına iyi bir hareket beklemek zaten hayal olurdu.
Kim hangi tehdidi savurursa savursun, ülkemizi ve milletimizi bölmeye yönelik her türlü faaliyet ve kişilere, arkasında kim olduğuna bakmadan gerekli cezaların verilmesi hukuk ve insanlık adına önemlidir.
Türkiye, darbelerle, tehditlerle, kumpaslarla, yaptırımlarla yönetildiği günleri çok geride bırakmıştır.