KAÇ çuvala sığar bilmiyorum ama meşhur 1 Mart tezkeresinin
"kapalı" görüşmelerinin gizli tutanaklarının dökümü şöyleydi:
“153 sayfa tutanak, 4 bant, 5 sayfa stenograf notu, açık oylamaya
ilişkin 24 sayfalık oy tablosu...”
1 Mart 2003 Cumartesi günü Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın yönettiği
oturum saat 14.00’te başlamıştı.
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesine,
yabancı silahlı kuvvetler unsurlarının altı ay süreyle Türkiye’de
bulunmasına...” diye başlayan tezkere 62 bin yabancı askerin, 255
uçağın ve 65 helikopterin Türkiye’ye girmesine, ABD’nin (ve bizim)
Irak’a müdahalesine stepne olmamıza kapı aralayacaktı.
NE CEPHEYMİŞ!
Kamuoyunda “at pazarlığı” olarak da değerlendirilen maddi
vaatlerin vesairenin de tartışıldığı o günlerde tezkereye karşı
bugün hayal edilmesi güç olabilecek bir cephe oluşmuştu.
Necati Doğru ile Abdurrahman Dilipak’ı, Ali Bayramoğlu ile Nureddin
Coşan’ı (Nakşibendi İskenderpaşa Cemaati lideri. Gazetelere ilan
bile vermişti ‘Hayır deyin!’ diye) buluşturan bir cepheydi bu.
Ve bu kısmı daha da tuhaf gelebilir 2016 model Türkiye’de
ama...
Tezkere görüşmeleri sürerken TBMM’nin az ötesinde, Sıhhiye
Meydanı’nda toplanan on binlerce farklı görüşten insan “Savaşa
hayır” mitingi yapıyor, yapabiliyor, hain ilan edilmiyor, üstlerine
zırhlı araçla yürünmüyordu.
13 yıl önceden bahsediyorum, hafıza ayarlarınızla oynamayınız. Veya
oynayınız bilemedim...
ESKİDEN ORALAR DUTLUKTU
Eski Türkiye’deydik tabii, demokratik olgunluk filan yoktu kimsede,
şahsi ihtiras alanları filan hep dutluktu o zaman...
AKP’nin 361, CHP’nin 178 vekille girerek oluşturdukları o Meclis’te
kapalı olarak yürütülen görüşmelerin ardından yapılan oylamaya 533
vekil katılmıştı.
Neticede 264 kabul, 250 ret oy kullanılmış, salt çoğunluk
sağlanamadığı için de tezkere reddedilmişti. Oylamada AKP’nin 99
“fire” verdiği bilinir ki; Necati Doğru “100 altın adam” diye
anmıştır yazısında.
O dönem AKP Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın (Başbakan
Abdullah Gül) tezkerenin geçmesinden yana olduğu bilinen ve kendisi
tarafından tekrarlanan bir gerçek.
2003’te AKP vekili olan Resul Tosun, o günlerde Yeni Şafak’taki
sütununda Erdoğan’ın başkanlığında “3 gün üst üste 6, 5 ve 4
saatlik istişare toplantıları yapıldığını” yazıyordu.
Erdoğan istiyordu tezkereyi, hatta gazete haberlerinde “Tezkereye
hayır derseniz bana hayır demiş olacaksınız” dediği
belirtiliyordu.
HANGİNİZ İSTEMEDİ?
Peki, Sayın Erdoğan’ın istediği bu tezkereyi kim
istemiyordu.
Erdoğan’ın Latin Amerika seyahati dönüşünde “Ben 1 Mart
tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar bunu açıkça söylemediler.
Birileri de gizli kulisler attılar. O insanların kimler olduğunu
araştırır bulursunuz” demesi üzerine “birilerinin” kim olduğu
tekrar hatırlandı.
Mesela Ahmet Necdet Sezer, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik, Beşir
Atalay, Mehmet Aydın, Ertuğrul Yalçınbayır, Zeki Ergezen ve
bilindiği üzere dönemin başbakanı Abdullah Gül...