GEÇEN sezon baş aşağı düşerken toparlanan ve takdire şayan bir mücadeleyle hem ligi, hem Türkiye Kupası'nı kazanan Galatasaray "dördüncü yıldız yılıyla" bağlantılı son kupayı da istiyordu elbette. Bursaspor da müzesinde eksik olan Süper Kupa için elinden geleni yapacaktı; yaptı da zaten...
Finale hızlı başlayan, "düşük yoğunluklu ama etkili" akınlarla rakibe fenalık getirten taraf Bursaspor'du. Muslera'nın hayret verici ve hayranlık uyandırıcı kurtarışlarına devam ettiğini görmek sevindirici ama bu aynı zamanda savunma sarsaklığının sürdüğünü gösteriyor.
KONTROLLÜ FUTBOL
Galatasaray sert esmeye eğilimli bu rüzgârı biraz kestikten
sonra rakibe bir yüklendi, ikincide de Yasin'in şutuyla golü buldu.
Yasin demişken… Muslera'nın ardından "kaldığı yerden devam eden"
diğer isimleri saymak gerekirse muhakkak onu ve Sabri'yi anmak
gerekir.
Galatasaray golden sonra oyunu büyük ölçüde kontrolünde tutarak
kupaya uzandı. Bu süreçte kalesinde ciddi tehlikeler yaşadı,
kendisi de elinden geldiğince tehlike yaratmaya çalıştı. Üçüncü
kupasını alan bu kadro elbette her türlü övgüye layıktır; ben de
gönülden kutluyorum.