“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sinemaya ilgisi az çok bilinen bir konudur... Zaten hikâyesi de epik bir sinema filminin konusundan farksız ve bir o kadar da inanılmazdır. Kahraman bir asker, zaferden zafere koşan bir komutan, emperyalizme kafa tutan, ulusunu bağımsızlığa kavuşturarak mazlum milletlere ilham veren ve dünya barışı için mücadele eden bir lider...”
Uzun kapanmada ilk okuduğum kitap olan Ali Özuyar’ın “Gazi’nin Sineması” adlı çalışması bu cümlelerle açılıyor.
Özuyar’ın o dönemin kahramanlarının hatıratlarına sızanlar, gazete haberleri ve Cumhurbaşkanlığı Arşivi gibi kaynaklardaki belgelerle hazırladığı kitabına girerken belirttiği “konu hakkında az çok bilgisi olanlar” arasında yer aldığımı söyleyebilirim.
Cemil Filmer’in “Hatıralar”ını okurken, Atatürk’ün “kadın seyircilere kapıyı açtırması” hadisesinden çok etkilendiğimi hatırlıyorum.
Özuyar’ın da kitabında bahsettiği bu olay 27 Temmuz-3 Ağustos...