2016 Rio Olimpiyat Oyunları başladı; mutlu ve heyecan dolu bir
sporseverim an itibariyle.
Kalbim elbette Türkiye’yi temsil eden 103 sporcu için çarpıyor.
Badminton dalında ülkemizi temsil edecek olan Özge Bayrak’tan
eskrimci İrem Karamete’ye, kadın basketbol takımımızdan kürekçi
kardeşlerim Hüseyin Kandemir ve Cem Yılmaz’a, hepsine başarılar
dilerim.Ancak başarıları için duacı olduğum bir takım daha var bu
olimpiyat oyunlarında: Olimpik Mülteci Takımı...
2015’te her bir dakikada 24 kişinin mülteci durumuna geldiğini
ortaya koyuyor raporlar...Zorbalıktan, savaştan, ölümden, açlıktan,
yoksulluktan memleketlerini terk ederek kurtulmaya çalışıyor
milyonlarca insan.
HEYBESİNDE ACISINI TAŞIYANLAR
Türkiye mülteci problemini yakından tanıyan, bu konuda elini taşın
altına koyan, ağır yükü taşımak için uğraşırken bocalasa da çaba
gösteren, Batılı ülkelerle karşılaştırılmayacak derecede
samimiyetle çalışan bir ülke.
2015 itibariyle dünyada 65 milyondan fazla insan göç etmeye
zorlanmıştı. Kanada’nın veya Büyük Britanya’nın nüfusundan,
Avustralya ile Yeni Zelanda’nın toplamından daha fazla insan demek
bu; raporlara böyle not düşülüyor.Ölümden kaçarken yollarda ölüme
yakalanan, dışlanan, ezilen, hor görülen, vatansızlığa mahkûm
edilen, büyük dramlarla sınanan dev bir talihsizler, heybesinde
acısını taşıyanlar ordusu...
Bu yıl ilk kez, mülteci sorununa dikkat çekmek için olimpiyat
oyunlarında bir takımla temsil edilmesine karar verildi bu
milyonlarca acılı insanın.Toplam 10 sporcudan oluşan Olimpik
Mülteci Takımı, olimpiyat bayrağı altında yarışacak...
Suriyeli Rami Anis ve Yusra Mardini yüzmede, Güney Sudanlı Yiech
Pur Biel, Anjelina Nada Lohalith, Rose Nathike Lokonyen, Paulo
Amotun Lokoro ve James Chiengjiek ile Etiyopyalı Yonas Kinde
atletizmde, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden Yolande Mabika ve
Popole Misanga judoda yarışacak.
Final görüp görmemeleri, madalya kazanıp kazanmamaları umurumda
değil; elbet kazansınlar isterim, o ayrı tabii.
YUSRA ARAMIZDA BİR MELEK
18 yaşındaki Yusra Mardini’nin hikâyesini duymuş
olabilirsiniz.Suriye’nin yetiştirdiği bu yetenekli genç kız,
savaşın ardından ülkesini terk edip Türkiye üzerinden Yunanistan’a,
oradan Almanya’ya ulaşabilenlerden...
Ama benim yazdığım şekilde “kolay” olmamış Yusra için bu
yolculuk.Ege’nin ortasında bot “ilerlemez” hale geldiğinde suya
atlayıp ablasıyla birlikte 3 saat yüzerek ve botu yönlendirerek 20
kişinin canını kurtarmış gerçek bir kahraman Yusra...