"KENAR-I Dicle'de bir kurt kapsa koyunu, gelir de adl-i ilâhi
Ömer'den sorar onu..."
Hazreti Ömer böyle demiş, siyasetçiler de pek sevmiştir bu
sözü.
Soma faciasının (13 Mayıs 2014) ardından Meclis’te parti grubuna
hitap eden dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan “Dicle’nin
kenarında kurdun kaptığı bir koyun bile benim mesuliyetim
altındadır” diyordu mesela.
Bu konuşmadan 10 gün sonra Van’da “kapılan” Lütfullah Tacik’in
akıllara, vicdanlara zarar hikâyesini hatırlıyor musunuz?
ÖLÜME SEVK EDİLDİ
Lütfullah 17 yaşında Afgan bir genç, yasal açıdan bir çocuk.
16 Mayıs 2014’te Iğdır’da bir grup arkadaşıyla birlikte Türkiye’ye
giriş yaparken yakalandı.
Mevzuat gereği önce Van’daki Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM),
ardından da yaşı 18’den küçük olduğu için Çocuk Geri Gönderme
Merkezi’ne sevk edildi.
Sonrasında ise yaş belirlemesi için kemik ölçümü yapılacak başka
çocuklarla beraber yeniden polis kontrolünde GGM’ye getirildi.
İddialara göre burada görevli polis memuru S.O. tarafından “Niye
yaşını küçük gösteriyorsun?” diyerek tokatlandı, yere düşüp
kafasını vurdu.