CUMHURBAŞKANI Başdanışmanı Yiğit Bulut'un televizyonda "Türkiye'de yemek programı yapan yabancılar ajanlık yapıyor" dediğini duyunca, anneannemin rahmetli komşusu Şeymaanım'ın ifadesiyle "Şırakn!" diye bayılıyordum.
Hani “Anadolu’yu diyar diyar gezip data base (veri tabanı) topluyorlar. Ne anlamı var? İnsanımız bu kadar saf olmasın...” dedi ya...
Hani Türkiye’de 2 yabancı şefin AB destekli 20 projeye ev sahipliği yapan 20 şehirde 40 yemek yaptığı programı işaret etti ya...
Elime birkaç gün önce geçen ve söz konusu “domates soslu ajan dö la provokatörler”tarafından hazırlanan kitabın önemini o anda kavradım.
Ve “başdanışman”dan aldığım yetkiye şöyle sağ kolumun dirseğiyle hafiften dayanarak kitabı vatanım, milletim ve yavru vatan Kıbrıs’ım adına dikkatlice incelemeye karar verdim.
Vatan borcu olarak hazırladığım rapor ve bulduğum suç unsurları aşağıdaki gibidir şevketlüüü, kerâmetlüüü, kudretlüüü büyüklerim; arz ederim.
Bir kere bunlar kesici ve delici alet taşıyor, kullanıyor sayın yetkililerim. Bıçak, satır şiş... Her şey var bunlarda.
Yemek adlarıyla sübliminal mesajlar yollayabilir, telekinezi, psikokinezi ve bir grup kerkenezi kullanarak halkı galeyana getirebilirler. Tetkiklerim sırasında Edirne seyahatinde Ajan Buğulama’nın (kod adı vereyim, heyecan olsun amirim, hürmetler) yaptığı yemeğin adına dikkat ediniz: “Güreş Burger”. “Ne demek Güreş Burger? Halkı güreşe ve dolayısıyla gayet grekoromen bir şiddet dalgasına mı yönlendiriyorsun?”diye sorulabilir.
Öte yandan, Ajan Mıhlama (Buğulama değil de öbürü...) ise kesin kızıl komünist. Bakınız, yemeklerinin önemli bir bölümünde soğan kullanmıyor.