HARBİYE’deki Askeri Müze’de düzenlenen Çikolata, Şekerleme ve
Pasta Festivali’nde şehit Ömer Halisdemir’in pastadan heykelinin
sergilenmesi doğal olarak tepki çekti.
Akılsızlık, saygısızlık, rezillik, tanıtım için ne yapacağını
şaşırmak... Hangisini (hepsini veya ötesini) uygun görürseniz, işte
öyle bir hareket...
Hatırlarsanız, “devrin yükselen değeri” pozisyonundaki bir inşaat
şirketi de Halisdemir’in adını kullanarak bir konut projesi
yapacağını duyurmuş, ailesi karşı çıkınca, oğullarının adının
reklam amaçlı kullanılmasına isyan edince apar topar geri adım
atmıştı.
Bir şehidin adını kullanarak maddi kazanç sağlanacak bir işe
kalkışmak ne akla, ne vicdana sığar.
Fakat biz neler gördük neler?..
Hatırlayalım mı içimiz kararak, “Oooof, of!” diyerek?..
“Şehide ayıp”, “Şehide büyük saygısızlık” diye arşiv taraması
yapınca ortaya neler çıkıyor bir bakalım mı?..
18 Mart 2007’de, İskenderun’da düzenlenen Çanakkale Şehitlerini
Anma programına katılanlar arasında gözü yaşlı, ruhu isyanda bir
aile daha vardı.
11 Temmuz 2006’da Şırnak’ın İdil ilçesinde devriye görevi yaparken
arkadaşı Sait Bal ile birlikte teröristlerin açtığı ateşle şehit
düşen polis memuru Mehmet Yardımcı’nın ailesiydi bu...
Evlatlarını, canlarını yitirmiş aile, şehit yakınlarına ödenen
nakdi tazminatı ve maaşı alamadıkları için şikâyetçiydi.
Başvurularına aldıkları cevap neydi biliyor musunuz?
“Oğlunuzu öldüren teröristleri yakalayamadık, kimliklerini de
belirleyemedik. Bu vaziyette ödeme yapamıyoruz...”
Al sana ayıp!