ROCK camiasının "şöhret sahibi olmayan" fakat taşıyıcı kolon vazifesi gören simalarından birini, Apaçi Ayhan'ı kaybettik...
Apaçi Ayhan’ı rock’çılar
için “taşıyıcı kolon” konumuna
taşıyan hadise unutulmaz bir albüme imza atması, müthiş bir
gitarist olması, iz bırakan bir konser organize etmesi değildi.
Daha önemli bir vazifesi vardı bu naif, güzeller güzeli, hamuru iyilikle yoğrulmuş abimizin.
Rock dinlemeye heveslenen çocuklara kuşaklar boyunca hiçbir karşılık beklemeden, sabırla, aşkla rehberlik, öğretmenlik, arkadaşlık etmek gibi bir vazifeydi bu.
Ortalıkta internet yokken, rock müzik sevgisinin ve de bilgisinin “yürekten kulağa aktarıldığı” yıllarda tanıtıcı/anlatıcı/aktarıcı rolünü üstlenmişti.
Kadıköy Akmar Pasajı’nda etrafı plaklar ve tişörtlerle çevrili vaziyette otururken yanına uğrayan hevesli çocuklara, mesela “Alman rock gruplarının eserleri ve faydaları” başlıklı bir konuşma yapardı.
Bulunamayan daha doğrusu “aramak akla dahi gelmeyen” bazı grupları, plakları bulurdu, paylaşırdı, yayılmasını sağlardı.
Müzik camiasının bir başka taşıyıcı kolonu olan kıymetli dostum Murat Beşer, yakın zamanda yayınlanan ve müzik dünyasının gizli ve gerçek kahramanlarını konu alan muhteşem kitabı “Yoldan Çıkmış Simalar”da(P) işe Apaçi Ayhan’ı tanıtarak koyulur:
“Yaşamının mihverine plakları koyan birini tanıma şansına nail oldunuz mu hiç?
Örneğin insanın temel ihtiyaçlarından olan ayakkabı ya da kazağın fiyatını plak fiyatıile mukayese eden, yerine dört tane plak alabileceğini hesapladıktan sonra bunlardan vazgeçerek parayı plağa yatıran, sonra da tüm bir kışı yırtık ayakkabı ve kısa kollu gömlek ile geçiren birini?