DÜN sabah ekonomi bültenlerinde şöyle bir not paylaşıldığını
işittim:
“Yemek Sepeti, tarihi ciro yapmış geçen hafta sonu...”
Malumunuz, bahsi geçen internet sitesi bir online yemek sipariş
hattı.
“Tarihi ciro” da, terör saldırılarının yarattığı tedirginliği,
içe/eve kapanmayı “rakamsal” olarak ölçmeye yarayacak bir başka
veri...
“Ye, dua et, sev” yerine “Ye, dua et, evde otur” sloganına uyumlu
hayatlara geçiş...
“İçeriye/içeride” kapananlar travmanın ilk dalgasını evde yemek
yiyerek geçirdi diyelim, peki ya sonra?
SALONDAN SOKAĞA MESAJ
Yeme/içme, eğlence (tiyatro, sinema, konser vb) sektörleri vurup
sallamanın ötesine geçen bir darbe daha yedi toplumsal moral;
deprem gibi bir sarsıntı yaşıyor ruhlar.
Yine dün bir haber kuşağında bir psikiyatrist topluma “Hayata
devam... Dışarı çıkın, hayata karışın” mesajını evinin perdeleri
örtülü oturma odasından veriyordu. Eleştirmek için söylemiyorum,
yanlış anlaşılmasın...
Yasaklardan sıyrılıp sosyal medyaya ulaşabilenler fotoğraflar
paylaşıyordu pazar günü: Sessiz İstiklal Caddesi, Boğaz boyu
martılar, boş kahvaltı salonları, tenha meydanlar,
pijama/terlik/kedili selfie’ler...
Özetle “Bir millet eve kapanıyor” görüntüleri...