SÖZE, İstiklal Caddesi’nin “yeni halini” yansıtmayı amaçlayan “sanal görselleri” çok gerçekçi bulduğumu ve bu konuda hayretimi gizleyecek yer bulamadığımı söyleyerek başlayayım.
Malum, İstiklal Caddesi “yine” şehrin göbeğinde, tam merkezinde yaşayan bir ölüdür.
2017 başında devreye giren ve “altını üstüne getirmek” esaslarına göre yürütülen altyapı, tramvay yolu indirmece, granit kaldırım bindirmece çalışmaları sürüyor.
Bu süreçte cadde motokros pistinden hallice, trekking gibi doğa aktivitelerine uygun bir yapıya büründü.
Hatta geçenlerde kazı sırasında patlayan su borusunun bir ırmağa, oradan da Hacopulo Pasajı önlerinde bir göle dönüşmesi neticesinde, cadde su sporları da yapılabilir hale geldi.
İŞTE ESER BUDUR BE!
İşte eser budur be; işte biz bu caddeyi yaratandan ötürü seviyoruz be!
Tabii bu bitmeyen inşaat ortamı, zaten can çekişen Beyoğlu’nu ve esnafını da “şahane” etkiledi.
Son olarak Tünel’e yakın, eskiden Dört Mevsim Lokantası olan noktada açılmış iddialı bir hızlı yemek restoran zincirinin gözde şubesinin kapandığını gördüm.
Dört Mevsim’den sonra kimsenin 23 seneyi doldurduğunu hatırlamıyorum o adreste pek.