DÜNYANIN en eski ve en saygın üniversitelerinden İsveç'teki Lund
Üniversitesi'nde jeoloji alanında çalışmalarını sürdüren profesör
Mats Eriksson'un elindeki iki fosile isim vermesi gerekiyordu.
Malum, bilim insanları bu gibi durumlarda “buluntuya” istedikleri
isimleri vermekte (etik açıdan kriz yaratmayacak şekilde)
özgür.
Sıkı bir rock müzik dinleyicisi olan profesör Eriksson, yüz
milyonlarca yıllık fosillerden birine heavy metal ikonu King
Diamond’dan hareketle “Kingnites Diamondi”, diğerine de geçen yıl
kaybettiğimiz efsane şahsiyet Lemmy Kilmister’den hareketle
“Kalloprion Kilmisteri” adını verdi.
PUNK ÖLMEDİ DEMİŞTİK
İş, 2013’ün sonlarında fosillerin sergilenmesi aşamasına geldiğinde
medyanın ve kamuoyunun ilgisi serginin adını “Heavy Metal ve Punk
Fosilleri”ne çevirmeye ve Sex Pistols’dan The Ramones’a yeni fosil
adlandırmalarına kadar varmıştı.
Sergi çok başarılı oldu, diyar diyar gezdi vesaire...
Rock müzik başlı başına bir sanat formudur bana ve benim gibi
düşündüğüne emin olduğum geniş kitlelere sorarsanız.
Diğer sanat formlarıyla yakın temas içinde yürümüş kendi
dönemlerinin başarılı sanatçıları için platform (albüm kapakları,
afişler, sahne tasarımları, kostümler, video yönetmenliği vb)
oluşturmuştur.
Profesör Eriksson idollerinin adını fosillere verirken elbette “dev
bir sergi başarısı” beklentisi içinde değildi ama hadiseye böyle
yaklaşanlar da oldu elbette.
BOWIE’NİN AÇTIĞI KAPI
23 Mart 2013’te Londra’nın namlı Victoria&Albert Müzesi “David
Bowie” sergisi için kapılarını açarken böyle bir başarı bekliyor
muydu bilemiyoruz.