EYÜP’te bir silahlı market soygunu...
Hadise haberlerde, filmlerde gördüğümüz şekilde klasik olarak
gelişiyor.
Elinde “altıpatlar” tabir edilen tabanca ile (malum, internetten
kredi kartına taksitle alabiliyorsunuz) markete giren soyguncu,
tehditle kasiyerden 1000 TL’yi (ç)alıyor...
Bu durumu “normal” olarak değerlendirmek elbette mümkün değil ama
dünya üzerinde market bulunan hemen her yerde gerçekleşebilecek
kriminal bir hadise ile karşı karşıyayız.
Ancak marketin güvenlik kamerası kayıtlarında bu soygunu
“orijinal”, “benzersiz” kılan bir fark var.
Soygun sürerken kadrajda ellerinde marketten aldıklarıyla kasaya
doğru yürüyen bir adam ve bir kadın görüyoruz...
Sanki silahlı soygun yaşanmıyormuş gibi, her gün böyle bir vaka ile
karşılaşıyorlarmış gibi normal vaziyette kasaya ilerliyorlar ve
ödeme pozisyonuna geçiyorlar...
Eğer bıkmadıysanız bir “pes”inizi alırım!
Pes kardeşim...
Roket hızıyla sayıları artan, akılla/mantıkla veya vicdanla
açıklanamayacak hadiseler zincirine bir halka daha eklenmiştir
neticede...
Tekerlekli sandalyeye mahkûm genç kız telefonu kapkaççı tarafından
çalındıktan sonra “İnsanlık var zannediyordum ama ölmüş” diye
ağlıyordu geçen gün...
Afrin şehidine haciz...
“Afrin şehidiyiz” diyerek dolandırıcılık yapan, otelde bedava
konaklayıp halkı dolandıran “mini çete”...
Cebinde 165 gram bonzai ile karakola “denetimli serbestlik imzası”
atmaya giden adam...
Yangın, cinayet veya intihar girişimi vakalarını pişmiş kelle
ifadesiyle cep telefonuna kaydeden kalabalıklar...
Koca işhanını soyduktan sonra güvenlik kameraları karşısında göbek
atan ve “kakasını yapan” soyguncu...
İşitme...