4 Mayıs 2017 gecesi...
7 yaşındaki Muhammet ve 6 yaşındaki kardeşi Furkan Yıldırım, Silopi’deki evlerinde uykuya yattı, ölüme yakalandı.
Muhammet ve Furkan’ın uyudukları odaya kontrolden çıkan bir zırhlı polis aracı girmişti.
Aile üyeleri ve görgü tanıkları “Olay yerine girmemize izin verilmedi, savcı ertesi gün geldi, aracı kullanan memur alkollüydü” gibi iddialarda bulundu; bu iddialar Şırnak Valiliği tarafından yapılan bir açıklamayla “gerçekdışı” olarak nitelendirildi.
Aracı kullanan polis memuru tutuklandı, haber arşivdeki yerini aldı...
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İstanbul milletvekilleri Selina Doğan, Onursal Adıgüzel, Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın ve Şırnak İl Başkanı Mehmet Uğur’dan oluşan bir heyet Silopi’ye gitti, tutuklu memur da dahil olmak üzere çeşitli isimlerle görüşerek bir rapor hazırladı.
Raporda 2016 ve 2017’nin ilk 5 ayını kapsayan süreçte, “resmi olmayan rakamlara göre” 7’si çocuk, 13 sivilin zırhlı araçların karıştığı vakalarda hayatını kaybettiği belirtiliyor.
17 ayda 13 kişinin hayatını kaybetmesi “Engel olunamaz mı bu kazalara, ölümlere?” sorusunu gündeme getiriyor. En azından getirmeli, öyle değil mi?
Rapordaki ifadeleri okuduğumuzda nasıl engel olunabileceğiyle ilgili bir fikir oluşuyor aslında.