SESLERİ muktedire, güç sahibine, dönemin popüler şarkılarına/türkülerine/nutuklarına ayarlı olan İkbalspor santrforlarından bir ses çıkmıyor; zaten çıksa şaşardım.
Darbe ortamlarında ortalıkta hiç görünmeyen, "fıydıkları yerde"
yeterince bekledikten sonra sular biraz durulunca en ağdalı
mağduriyet edebiyatı yapanlardan bir ses çıkmıyor; zaten çıksa
şaşardım.
Aileleriyle birlikte binlerce mağdur yaratan davalar sırasında
"bavula binip gezenler" arasındayken doğru zamanlamayla kendilerini
iktidar gemisinin filikalarına atıp "Kullanılmış aptaldım, ehe!"
bayrağı çekenlerden bir ses çıkmıyor; zaten çıksa şaşardım.
Hukuk, demokrasi, insan hakları gibi kavramlara sadece avcı/oy
toplayıcı zihniyetiyle yaklaşan nalıncı keseri dövmeli
liberallerden, referandum paketi demokratlarından bir ses çıkmıyor;
zaten çıksa şaşardım.
*
Ahmet, Nedim, Barış, Soner ve diğerlerinin ilmek ilmek
hukuksuzlukla örülmüş defolu bir deli gömleği giydirilip
hapsedildiği günlerde dert anlatılamıyordu bu koroya:
"Yahu hukuk herkese lazım... Sakat 'kurulmuş' davalar bunlar. Bariz
sahte delili görmüyor musunuz?"
Cevap tokmak tokmak geliyordu "Postalcı, darbesever..."
"Dinime küfreden Müslüman olsa" diyorduk; işin garibi onlar da
"Müslümanlık bizden sorulur" diyordu.
Ne yapacaksın; fesuphanallah deyip geçiyorduk..