BAŞTAN sona mükemmel bir çalışma ama en sevdiğim yeri tam şurası:
"Kimi çıkıp yeller gibi esiyor/ Kimi sallandırıp, kimi asıyor/
Kameraya geçen ahkâm kesiyor/ Yeter artık bunca prezantasyon/ Bu
kafayla kurulamaz koalisyon."
AKP ile CHP arasındaki "nafile" görüşmeler sırasında yazıp okumuştu
Uğur Işılak bu edebiyatın sınırlarını ve okuyucunun/dinleyicinin
yaşama isteğini zorlayıcı güzellikteki şiirini!
"Koalisyon" kelimesiyle kafiye oluşturduğu için yazıya sızan
kavramlar "Ah vuruldum şair tarafından" diyerek sayfaya düşerken,
Işılak'ı tutmak mümkün olmuyordu!
Şiir sevenleri çaresiz bırakacak güzellikteki bu "kafiyeleme
çalışmaları" sırasında "Sterilizasyon-koalisyon,
senkronizasyon-koalisyon, kalibrasyon-koalisyon,
dezenformasyon-koalisyon" gibi başka örnekler de sunmuştu
Işılak.
Yıldızı "Dombıra" ile parlamıştı.
2014 yerel seçimleri öncesinde Şanlıurfa'da AKP mitingi izlemiş ve
bir gün içinde yüz kırk üç kere "Dombıra" dinleyerek geçici şuur
kaybı yaşamış biri olarak şarkıya gayet hâkimimdir.
Tamam, "Meclis'e uyumaya gitmiyorum" dedikten sonra Meclis'te
uyurken görüntülenmesi biraz ilginç(!) olmuştur.
Ama sadece "koalisyon" şiirindeki derin fikirler, büyük vizyon bile
yeterli olmalıydı Uğur Işılak için; aaah agh!
Bu ne yetenektir!
Ve bu yetenek nasıl harcanır?!
Koalisyon şiiri sonrasında yıllar içinde kitap kitap edinilmiş
edebiyat zevkini kaybeden, artık sadece Işılak şiirleri okumak
isteyen geniş halk kitleleri huzursuzdur, benden söylemesi!
AKP Uğur Işılak'ı kaybederek büyük hata yapmıştır, bu hatasını
Savcı Sayan'ı listeden silkeyerek daha da büyütmüştür.