KENDİLERİNİ benim gibi "sıkı müzik meraklısı" olarak gören arkadaşlarımla (ukala dümbelekleri diyebilirsiniz, çekinmeyin) tekrarlamayı sevdiğimiz bir espridir:
"Müzik zevkimiz mucize kabilinden gelişmiştir. Bizim kuşak
Musikladen'lerle, Starparade'lerle çarpışarak geldi bugünlere!"
Starparade ve Musikladen'in ne olduğunu özellikle yeni kuşağın
bilmesi imkânsız.
Şöyle özetleyeyim...
Televizyonun tek kanal, siyah-beyaz olduğu dönemler. "Ecnebi müzik"
sadece maç yayınlarının arasında ekrana gelen Alman yapımı
programlardan izleyebildiğimiz bir hadise...
İşte bu Starparade ile Musikladen de o programların en meşhurları
ve "bizim görmek, dinlemek istemediğimiz ne kadar adam varsa"
onları konuk etmesiyle meşhur.
"Gal Kaplanı" Tom Jones gidiyor, mikrofonu nadide bir çiçek gibi
tutup ruhumuza işkence çektiren şarkılar söyleyen Engelbert
Humperdinck geliyor; acımasız, vahşi bir ortam!
Programların asıl yıldızı ise her koşulda gülümseyen, yüzü sürekli
kameraya dönük olarak yönettiği orkestrasıyla bizim ergen
huysuzluğumuza hiç iyi gelmeyen mutluluk dalgaları yollayan James
Last.
Yazının bundan sonrası bir hesaplaşma, itiraf, hakkını teslim etme
ve vedalaşma şeklinde gelişecek.
James Last, gerçek adıyla Hans Last, hayranları tarafından
seslenildiği şekliyle Hansi Last geçtiğimiz günlerde 86 yaşında
hayata veda etti.
Uzun yıllar boyunca küçümsediğim, "ucuz müzik" yaptığı için dalga
geçtiğim James Last'ı aslında çok sevdiğimi itiraf etmek artık
boynumun borcudur.