SILA'nın sözlerini yanlış anlamak, yamultmak, linç kampanyasına
katılıp prim yapmak için kötü niyetli olmak bile yetmez; bildiğin
kötü insan olmak gerekir.
Akıl fikir sahibi, okuduğunu anlayan herkes Sıla’nın “şov”
diyerek sadece “Dostlar miting teknesinde görsün” diyenleri işaret
ettiğini kabul edecektir.
VATANDAŞI AYIR KENARA
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri atlattığı en alçakça, en
rezil, en vicdansız tehlikeyi, 15 Temmuz hıyanetini canıyla,
kanıyla, hesapsızca savuşturan milleti bir kenara ayıralım...
O mitinge de aynı ruhla katıldıklarına dair en ufak bir şüphe
yok...
Katılan “sanatçıların” da hepsini töhmet altında bırakmak istemem
ama...
“Hepsi değilse de bazıları” o mitinge “Gitmezsem, orada
fotoğraflanmazsam adım FETÖ’cüye çıkar” endişesiyle gitmiştir.
“Hepsi değilse de bazıları” o mitinge “Belediye konserlerinden,
irili ufaklı festivallerden dışlanırım” korkusuyla gitmiştir.
HESAPLAR, HESAPLAR...
“Hepsi değilse de bazıları” o mitinge “Başımıza iş açmayalım durup
dururken, albüm yapacak şirket bulamam” hesabıyla gitmiştir.
“Hepsi değilse de bazıları” o mitinge “Gücün yanındaymış pozu
vermezsem güçsüz düşerim” diyerek gitmiştir.
Konuyu dağlardan aşırıp derelerden yürütmeye filan da hiç gerek
yok.
Halep oradaysa “arşiv” de burada işte...
Çok uzaklaşmadan dört yıl önceye gidelim. O dönem yere göğe
konulamayan, neredeyse bütün kanalların aynı anda yayınladıkları
cemaat projesi Türkçe Olimpiyatları’na bakalım.
Kimler “Aman beni çağırmadılar boy göstermeye, göz süzmeye” diye
bağrını parçalıyordu, araya adam koyup davet edilmeye çalışıyordu
hatırlayalım.
Kimler FETÖ organizasyonu olan o “şov”a katılmak için ayakları
popolarına vurarak koşup canlı yayında kadraja girebilmek için
takla atıyordu, onu hatırlayalım.
HALEP ORADA ‘ARŞİV’ BURADA
Haydi isimlerini yazıp utandırmayalım ama o günlerde Türkçe
Olimpiyatları’na katılan “sanatçıların” demeçlerinden birkaç örneği
paylaşalım: