ŞİDDETİN yeniden tırmanmasıyla birlikte gelen "Acaba 90'lı
yıllara mı dönüyoruz?" sorusunun iktidar cephesince hoş
karşılanmadığı malum.
*
Şehit cenazelerindeki çığlıkların alevli bir yumruk gibi içimize
çöktüğü günler...
Tedirgin, mutsuz, umutsuz, gergin günler...
Kimsenin kendini güvende hissetmediği günler...
Yol kesilen, pusu kurulan, canlara kıyılan günler...
Silahların ve bombaların makul sesleri bastırdığı, cılızlaştırdığı
günler...
"Barış" diyenlerin en tehlikeli şahıslar olarak görüldüğü
günler...
*
Toplumun huzurlu günler umudunun "Taht Oyunları"na kurban edildiği
günler...
Safların sıklaştırıldığı, hamasi nutukların alkışlarla karşılık
bulduğu günler...
Dağlarda veya saraylarda oturanların hesaplarını denkleştirmek için
ölmek ve öldürmek emirlerini bakkala ekmek söyleyen insan
rahatlığıyla yağdırdıkları günler...
Her gün ortalama 5 canın kurban verildiği kanlı ve karanlık
günler...
Ve o günleri hatırlayanların her gelişmenin kan falından okunduğu
şu halimize bakıp "Acaba 90'lara mı dönülüyor?" sorusunu
yönelttiklerinde "Utanmaz!" diye fırçalanıp hain ilan edildiği
günler...