G.SARAY açısından ne kadar önemli bir maç olduğu ortadaydı. Geçen
hafta puan saçıp dökerek geldiği bir süreci noktalamış ve nihayet
rahat nefes almıştı.
Bu hafta sıralamada kendisinden yukarıda yer alan 3 rakibinin de
2’şer puan kaybetmesi, Kasımpaşa maçının değerini de katlamış ve 3
değil, bir hesaba göre 9 puanlık mücadele haline getirmişti. Sarı
kırmızılı oyuncular maça gereken ciddiyeti göstererek başladılar;
bu tavrın ödülünü de 5 dakika içinde aldılar.
Podolski’nin Sneijder’a verip geri aldığı topu, düzgün bir vuruşla
gole çevirmesiyle gelen skor avantajı psikolojik baskıyı da
savuşturmasına yol açtı diye düşünmek mümkün.
NAFiLE PAS ZiNCiRi
Ancak biraz fazla rahatlattı bu gol G.Saray’ı. İlk yarım saatte
topu rakibe neredeyse hiç vermedi, Kasımpaşa da almak için çok
yoğun bir çaba göstermedi ancak, “Ayağındaki topla ne yaptı?” diye
sorarsanız, “Hiç” diyebilirim. Bitmek bilmeyen, “nafile pas
zincirine” dolayıp durdu kendisini. Kanatları kullanmayı düşünmedi,
düşünse de uygulayamadı, elle tutulur tehdit oluşturamadı. Erken
golün G.Saray’ı mı, Kasımpaşa’yı mı bozduğunu ayırt etmek güçleşti
bu süreçte. Rakip giderek moral kazandı, rahatça geldi G.Saray’ın
üstüne. İlk yarı futbol adına neredeyse güzellik barındırmadan
böylece noktalandı.