Kayseri deplasmanında Galatasaray'ın özellikle ilk yarıdaki
halini, oyununu özetlemek için, "içler acısı" demek yeterlidir.
Defans blokunun önüne yine savunma özellikli iki orta sahayla
çıkmasına rağmen kalesini/yarı sahasını koruyamayan ve rakibe
pozisyonlar veren bir takım izledik.
Sneijder’in yokluğunda aklını, fikrini, hücum organizasyonu oluşturma yeteneğini kaybetmiş bir takım izledik.
Rakip kaleye hamle yapamayan, Kayseri’nin her atağında sarsılıp, dağılan bir takım izledik. Muslera hariç kimse G.Saray formasıyla oynadığının farkında değildi.
KAYSERİ YORULDU
Eğer Kayseri ilk yarıda maçı kopartıp farka gidemediyse suçu
kendinde aramalı. Çünkü dün sahaya çıkan G.Saray ilk yarıda bir
Süper Lig takımından çok, futbolcu forması giydirilmiş kılıç kalkan
ekibine benziyordu.
Özbek ve yönetimi müthiş vizyoner yaklaşımlarının eseri bu kadroyla ne kadar gurur duysa az. Mesela o Rodriguez ne büyük yetenektir; Real Madrid bu cengaver yeteneği nasıl kaptırmıştır G.Saray’a, anlamak mümkün değil!
İkinci yarıda Rodriguez’in yerine Bilal’in girmesi, sakatlanan Podolski’nin yerine de Sinan’ın sahaya sürülmesi, biraz da rakibin yorulması G.Saray’ı oyuna ortak hale getirdi.