BİZİM meslekte her yıl, periyodik olarak, hiç değişmeden gelen bazı haberler vardır.
Arkadaşlarımla bir ara “Makûs Talih Haber Ajansı yine bildiriyor, yine bildiriyor” diye uydurduğumuz bir isim de vardı bu haberler için.
Örnek vereyim...
“Sıcakların artmasıyla birlikte damdan düşme vakaları arttı...”
“Mantar toplayıp yiyen vatandaşlar hastaneleri doldurdu...”
Aynı hatayı kuşaklar boyu tekrarlayıp çözüm yolunda bir arpa boyu yol alamayışımızı gösteren bu haber başlıklarının örneklerini epeyce uzatabilirim.
Bunlardan biri de “Her yıl 5 milyon ekmeği çöpe atıyoruz” haberidir.
Bu “5 milyon ekmeğin” sayısı bazen artar, 6 milyona, hatta 10 milyona kadar çıkar ama 5 milyonun altına pek düşmez.
Açlık sınırının altında yaşayan milyonlar varken milyarlarca liralık ekmeğin çöpe atılması gibi vicdani veya ekonomik bir çerçevede konu hafiften tartışılır sonra gündemi hızlıca terk eder, gider...
BAS PARAYI OTOYA
Geçen hafta TBMM’den “Oharillo dedirten telefon faturası” haberinden hareketle yine bir tasarruf tartışması yaşandı.
CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’in 1 milyon 189 bin TL tutarındaki 1 yıllık faturası gayet doğal olarak “İsyaaaaan!” dedirtti.
CHP’liler “Özellikle sadece bizimkiler sızdırıldı, ya diğerleri?” dese de bu patırtıda sesleri duyulmuyor, ayrıca duyulsa ne olur? 1 milyon 189 bin TL ne demek?!
Deniz Zeyrek bu gelişme üzerine harika bir makale yazdı geçtiğimiz günlerde.
Kamunun “Devletin malı deniz, yemeyen keriz” şeklindeki hovardaca harcamalarından örnekler sıralarken TBMM’nin bu alandaki lider rolünü de rakamlarla ortaya koydu.
Şu can alıcı kısmı paylaşmak isterim “Tekrardan zarar gelmez” diyerek:
“...Kamunun 2016’da büro/kırtasiye malzemeleri, temizlik, güvenlik hizmeti alımları, kira gibi sadece ‘tüketime’ yönelik harcamalarının toplamı, tam 17 milyar 389 milyon 367 bin TL.
Karşılaştırasınız diye şu rakamı vereyim: Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti, yolları, kamulaştırma giderleri dahil 12 milyar TL...”