ELAZIĞ'ın Yurtbaşı beldesinde Vangölü Ekspresi'nin hemzemin geçitte çarptığı ve metrelerce sürüklediği minibüste "İlk belirlemelere göre 4'ü Suriyeli 9 kişi hayatını kaybetti" şeklinde düştü haber dün sabah saatlerinde.
Hemzemin geçitte bir uyarı veya bariyer bulunmadığı vurgulanıyordu. Olay yerine gelen Vali Murat Zorluoğlu yaşananları şöyle değerlendirmiş:
“Kaza sabah erken saatlerde meydana gelmiş. Serada çalışan işçileri taşıyan minibüs hemzemin geçitten geçerken, Tatvan-Ankara seferini yapan yolcu treni çarpıyor. Yaklaşık 400 metre sürüklemiş. Sizin de gördüğünüz gibi hiç istemediğimiz sonuçların ortaya çıkmasına sebep oldu. Gerekli çalışmalar yapılacak. Soruşturmalar başlatıldı. Elim bir kaza yaşadık.”
SICAK GELİŞME SOĞURKEN
Ölenlerin mevsimlik tarım işçisi olduklarını anlamak için büyük bir çaba göstermek gerekmiyor.
Kanıksanmış, benzeri kazalarda defalarca olduğu gibi “Ah yazık ya!” denilip geçilmiş, ölü sayısı fazla olduğu için sıcağı sıcağına haber sıralamalarında “bir süreliğine” üst sıralara tırmanabilmiş “rutin” bir kaza haberine dönüşmesi fazla vakit almadı.
Bültenlerde sıcağı sıcağına önemsenen kaza haberi saatler ilerledikçe soğudu, küçüldü, eridi, yok oldu gitti...
Milli futbol takımımızın düştüğü haller veya Sayısal Loto ikramiyesinin 17’nci kez aynı ilçeye çıkması kadar önemsenmesi beklenmiyordu zaten!
Tarım işçiliği, hele ki mevsimsel tarım işçiliği demek toplumda en fazla ezilen, sömürülen, hakkı aranmayan/sorulmayan bir sınıfa mensup olmak demektir.
RESMİ RAKAMLAR FİLAN
Türkiye’deki 6.5 milyon tarım işçisinin yarısını mevsimlik/gezici/geçici işçiler oluşturur. Dünyada da durum çok farklı değildir açıkçası...