GALATASARAY, zirve yarışının iddialı koşucularından Beşiktaş'ın tökezlediği haftada bir nevi "telafi sınavı" fırsatı yakalamış oldu.
Adana’dan alınacak bir galibiyet geçen haftaki kazanın hasarını azaltmayı sağlayacaktı. Sneijder’in yokluğunda gollerle dönerek moralini yükseltmiş Podolskigirmişti yeni fotoğrafa; bir de Semih vardı elbette, unutmayalım.
İlk 10, belki 15 dakika bunun için çabaladı, pozisyonlara girdi, hatta “Ha attı, ha atacak” dedirtti ama sonra... Adanaspor ilk “taarruzu” hasar almadan savuşturduktan sonra daha sakin, rakibini pozisyon hazırlığındayken durdurabilen, kalesinde ciddi bir tehdit oluşmasına izin vermeyen bir kimliğe kavuştu.
- PODOLSKİ’nin varlığıyla yokluğunun bir olduğu günüydü.
Eren arkadaşlarından yeterli derecede beslenemedi ama kendisi de avcı gününde değildi pek.
Bu durumda gözler Bruma’ya dönüyor, onu arıyor elbette. Galatasaray’ın mucize çocuğu da ilk yarıda kendisine akacak yol bulmak için gezindi durdu ancak başarılı olamadı.
- İkinci yarıda Galatasaray yine topun mutlak hâkimiydi ancak pozisyon üretiminde de aynı sıkıntılar devam ediyordu. Enerjisinin çoğunu kaptırdığı topu almak için veya“yanlamasına paslar manzumesi” yazmak için harcadı bu süreçte.
AZICIK AÇIL ABİ