TÜRKİYE'nin önünün açılması için iki hamle şarttır; eyy vatandaş!
Birincisiiiii...
Elbette "reyizlik" sistemine geçeceğiz.
"Neşe'nin kepek sorunu"ndan Galatasaray'ın transfer şapşikliğine,
kötü kolesterolden lüfer azlığına kadar her sorunumuzu "reyizlik"
çözer, hepimiz öğrendik artık di mi?!
İkincisiiii...
Hem çapulcu hem dış güç hem PKK'lı hem de meşhur olma çabasındaki
Rabia Nine ile "mücadeleyi" kazanmalıyız...
*
Peki kim bu örgütler ve akıllar üstü Rabia Nine veya Rabia
Teyze?
Rize Valisi "çapulcu" dedi.
AKP genel başkan yardımcısı Süleyman Soylu "PKK ve KCK'nın bölgeye
(Karadeniz) sızma çalışmaları"ndan bahsetti.
"Reyizlikperver" anayasa profesörü Burhan Kuzu "dış güçler"e
bağladı.
Ve Bakan Veysel Eroğlu "Meşhur olmaya çalışan bilmem ne teyze"
dedi.
Son gelişmeler ışığında IŞİD ve PKK eylemlerini üzerine
yıkabilirsek...
"Paralel yaylacı" damgasını vurabilirsek...
Bir de "Saray'dan Koalisyon Kaçırma" operasının bir türlü sahneye
çıkamamasına neden olan kişi şeklinde ilan edebilirsek...
Ooooh, milletçe rahatlarız vallahi!
*
Rabia Özcan'ı Karadeniz'in yaylalarını birbirine bağlayacak
"Yeşil Yol" projesine karşı çıkarken tanıdık.
Elindeki değneği toprağa, taşa vura vura yaptığı destansı
konuşmasıyla "anında simgeleşti"...
Ömrünü geçirdiği, ekmeğini çıkardığı, atalarını toprağa verdiği
Çamlıhemşin'in Samistal Yaylası'nda direnirken "yetkililere" şöyle
seslenmişti:
"Devlet nedir? Devlet yok halk var. Kimdir devlet? Devlet bizim
sayemizde devlettir. Vali, kaymakam kimdir? Ben, ben, ben, ben...
Ben halkım!"