“KOCA gölü öldürdük...”
Arkadaşımız Salim Uzun’un Burdur Gölü’yle ilgili haberinin başlığı buydu ve haberi okurken zamana yayılarak kasten, elbirliğiyle, gözler önünde işlenen bu cinayetin tüm safhaları gözümün önünden akıp geçti...
Burdur Gölü cinayeti 30-40 yıla yayılarak işlendi.
Hürriyet’in yazıişlerinde çalıştığım 1990’lı yıllarda, çevre konularına son derece duyarlı olan ustam Ayhan Atakol’un her gelişmeyi sayfalarımıza aktarmak için verdiği çabaya yakından şahit oldum.
“Dikkuyruk” haberlerine Toplum/İnsan sayfalarında sıkça yer vermemiz o dönem gazetede espri konusu olmuştu hatta. Bir bilinç yaratmak konusunda çok uğraştı ustam ama dikkuyruk nüfusu yıllar içinde erimeye devam etti.
Tıpkı gölün kurumaya devam etmesi, tıpkı bozulan ekolojik dengenin hastalıkları tetiklemeye devam etmesi gibi...
1990’lardan itibaren Türkiye’nin 7’nci büyük gölü olan, özgün yapısı nedeniyle pek çok kuşa ve mesela sadece bu göle özgü olan “Aphanius burduricus” gibi balıklara yuva olan, üreme merkezi olan bu doğa harikası için sesini yükseltenler çoğaldı.