TEMEL kuruluş amacı bireysel silahlanmanın tehlikelerine karşı toplumsal bilinci arttırmak olan Umut Vakfı’nın web sayfasına düşülmüş bir not:
“Bayramın bilançosu 46 ölü, 84 yaralı...”
Arife günüyle 26 Ağustos arasındaki sürede ateşli silahlarla ölen
ve yaralananların bilançosu bu...
İnternetten istenilen silahın sipariş edilebildiği...
Evlere paketle silah servisi gibi “hizmetlerin” sunulduğu...
En az yüzde 85’i ruhsatsız 25 milyon bireysel silahın patlamaya
hazır vaziyette ortalıkta gezdiği...
Son 10 yılın suç istatistiklerine bakıldığında ruhsatlı ateşli
silahlarla işlenen suç sayısının 25 bin 547, ruhsatsız silahla
işlenen suç sayısının 159 bin 123 olduğu...
Ruhsatsız silah taşımanın cezasının neredeyse silahın kendisinden
ucuz kaldığı...
Cezaların yaygın vicdansızlığa oranla komik olduğu, çoğu manyağın
suç işledikten sonra elini kolunu sallayarak aramıza
karıştığı...
Ve denetim mekanizmasının “evlere şenlik” olduğu günümüz
Türkiye’sinde bu bilançoya şaşıran veya tesadüf diyen bir ahmak
çıkmaz herhalde.
300-500 liraya tüfek alıp “Ava gideceğim” diyene “Avcılık ruhsatın,
eğitimin, görgün, bilgin var mı?” diye âdet yerini bulsun diye
soran bile yok...
Manzara böyle olunca ne oluyor sonra biliyor musun sevgili
vatandaş?
7 yaşındaki Hira Nur anlatsın ne olduğunu:
“...Biz parkta oynuyorduk. Arkadaşlarımla paten kayıyorduk. Sonra
(adam) bize ‘Ses çıkarmayın’ diye bağırdı. Sonra silah sesi duyduk.
Sırtımda bir acı hissettim. Elimle dokunduğumda elimde kan gördüm.
Hemen annemin yanına koştum. Sonra beni hemen hastaneye
götürdüler...”
Bayramın birinci günü arkadaşlarıyla parkta oynarken 26 yaşındaki
B.B. tarafından vurulan Hira Nur’un sırtından giren merminin kemiği
geçtikten sonra ciğerine 2 santim kala durduğu ortaya çıktı...