ANAYASA Komisyonu mesaisine yaptıkları işin gerektirdiği
ciddiyete uygun, gayet olgun şekilde devam ediyor.
Fikir beyan etmek, bu mühim meseleyi memleketten aldığı yetkiye
layık şekilde tartışmak, demokrasimizi yüceltmek üzere toplanan
vekillerin su şişeleri kaldırıldı son olarak.
Şişelerin kaldırılma nedeni vekillerin “Çok su içiyoruz, çok
tuvalete gidiyoruz, mesai veriminden yiyoruz” şikâyeti değildi.
Birbirlerine fırlattıkları için kaldırılmıştı su şişeleri, pet
bardaklar...
Hakaretlerin havada uçuştuğu, tehditlerin savrulduğu, fiziksel
müdahalelerin yaşandığı bir ortamda hazırlanıyor yeni toplumsal
uzlaşı metnimiz...
CHP’liler “Butik anayasa bu, rejim elden gidiyor” isyanında;
içtüzükten kaynaklanan haklarını kullanarak katı defans uygulamaya
çalışıyor.
AKP’liler ise hızlanmak, belirleyici iradenin uygun gördüğü takvime
yetişmek telaşında.
Üç gün önce AKP’lilerin “Bu kadar müzakere yeter, sıkıldık, haydi
maddelere geçelim” şeklindeki yeterlilik önergesi yine AKP’li
başkan tarafından anında oylamaya sunulunca çarşı karışmıştı.
CHP’liler bu noktada isyan etti.
Kravatlar gevşetildi, kollar sıvandı, yumruklar sıkıldı, sesler
yükseldi...
Masaya yumruk atıp tehdit savurmalar filan...
Ama daha önce masalara çıkıldığını, karışık teknik dövüş
sanatlarına Türkiye’nin bir armağanı olan “Meclisstayla” arbedeler
yaşandığını biliyoruz.
İş henüz o noktaya gelmemiş.
Geldiği nokta su şişesi işte...
Bu topluma huzur, refah, özgürlük, aş, iş, barış sözü vererek yetki
alanların ortaya koydukları performans bu...
Kendi ipini çekmeye hazırlanan bir meclisin, memleket yangın
yeriyken uğraştığı iş bu...
Terör kıskacında, ekonomik türbülansta, sınır ötesi operasyonda,
OHAL altında Anayasa ve sistem değişikliğine hazırlanan memleketin
aynadaki siyasi yansıması bu.