Göztepe, 4 galibiyetlik seriyle gelerek çıktığı bu duygusal kaostan etkilenmeyerek, sakin kalarak, oyun disiplininden kopmayarak maça başladı; erken bulduğu penaltı golüyle de özgüvenini ikiye katladı.
Sakatlanarak çıkana kadar müthiş oynayan Rodrigues tarafından çabuk sağlanan beraberlik ve mesela Gomis’in kaçırdığı mutlak gol ibreyi Galatasaray’a çevirdi.
GAZDAN ÇEKMEDİ!
İlk yarıda perde böyle kapanırken, ikinci yarı bambaşka bir başlangıç yaptı İstanbul’un sarı kırmızılıları...
Defans ve orta sahadan başlayarak bir kademe ileri çıkan, Belhanda’yı ve Feghouli’yi böylece daha işlevsel hale getiren Galatasaray baskıyı kurdu ve sonuçlarını da hemen görmeye başladı.
Yasin’in harikulade kafa golüyle öne geçtikten sonra da ayağını gazdan çekmedi, rakibini sahasına hapsetti ve skoru geliştirmek için elinden geleni ardına koymadı. Bu baskıya savunma dayanmayacağı belliydi. Üçüncü gol serbest vuruştan geldi. Maicon, “Benim!” diyen frikik ustalarının şapka çıkartacağı türden bir vuruşla ağlarda dip köşe temizliği yaptı...