YÜZDE 81’i tiyatroya gidip bir oyun seyretmiyor/seyredemiyor.
Yüzde 81’i sevdiği veya merak ettiği bir konsere
gitmiyor/gidemiyor.
Yüzde 66’sı kitap veya müzik satın almıyor/alamıyor.
Yüzde 55’i zaten “neredeyse hiç” kitap okumuyor.
Yüzde 43’ü için sinemaya gitmek söz konusu değil.
Yüzde 30’unun aylık geliri 600 TL’nin altında. Sadece yüzde 30’u
asgari ücret ve üzeri gelire sahip...
Habitat Derneği’nin 18-29 yaş arasındaki 1209 gençle 16 şehirde
gerçekleştirdiği anketin sonuçları 19 Mayıs öncesinde
yayınlandı.
Hal böyleyken haberlere “Gençlerimiz mutlu ve gelecekten umutlu”
şeklinde yansıdı “Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Raporu”...
Çünkü rapora göre genç erkeklerin yüzde 72’si, genç kadınların ise
yüzde 69’u “Halimden mutluyum” diyor.
Peki mutluluk kaynakları ne olabilir?
Sinemaya, tiyatroya yolu düşmeyen, bir konserde kurtlarını
dökemeyen, çoğu ufuklarını açacak, zihinlerini besleyecek, hayal
dünyalarından “gerçek hayata” sağlam köprüler kurmalarını
sağlayacak kitaplardan uzak bir hayat süren gençlerimizin “mutlu ve
umutlu” olmalarını sağlayan hadiseler nelerdir peki?
Yüzde 73’ü “Ne yapıyorsun peki?” diye sorulduğunda “Dolaşıyorum”
demiş.Yüzde 93’ü “meyve yiyormuş”, afiyet olsun; meyve yemek beni
de çok mutlu ediyor ama “Çok mesudum... Kırlarda koşmak ve hatta
coşmak filan istiyorum çünkü bugün kiraz yedim” diyecek kadar
değil...