G.SARAY açısından tünelin ucundaki zayıf ışığın bir umudu mu,
yoksa yaklaşmakta olan treni mi işaret ettiğinin anlaşılacağı çok
ama çok kritik bir karşılaşmaydı.
Ligin üst sıralarına yeniden tutunup tutunamayacağını, uzaklaşan
zirveyi takip edip edemeyeceğini belirleyecekti Akhisar
karşısındaki mücadele. Hafta içinde Türkiye Kupası’nda geçmeyi
başardığı rakibi ligin pozitif, derli toplu ve dengeli
ekiplerindendi.
Maçın başında iki takım da birbirini tartarken Galatasaray‘ın kaleye yaklaşamaması, gol pozisyonu olgunlaştıramaması da Akhisar’ın bu dengeli oyunundan kaynaklanıyordu biraz da. Aradığı çıkışı 25’inci dakikada kaleyi bulan ilk topta, şansın yüzüne gülmesi ve “rakip defansın kontrpiyede kalması” sayesinde Umut’la yakaladı sarı kırmızılılar.
Akhisar’ın kendisine gelmesine imkân tanımadan, takımın taşıyıcı
kolonu konumundaki Podolski’yle bir gol daha bulunca rahat nefes
aldı. İkinci yarı taraftara “Bize rahat nefes almak yasak”
dedirtecek şekilde Akhisar’ın golüyle açıldı. Bu noktada
Galatasaray’ın gösterdiği refleks belki de maçın kendisi açısından
en olumlu hadisesiydi.