"BU düşman kimdi? Hangi galaksideydi? Bütün dünyalılar, bu düşmana
karşı tek bir silah kullandılar. İnsan beyin gücü ve iradesiyle
birleştirilmiş bir tabakayla ona karşı koymaya başladılar. İnsan
beyin moleküllerinin birleştirilmesiyle oluşturulan bu tabaka
Dünya'yı koruyordu..." (Dünyayı Kurtaran Adam, Yönetmen: Çetin
İnanç, 1982)
Bilimkurgu kitaplarına, filmlerine, TV dizilerine vb biraz
meraklı olanlarımız bilir, uzaylıların Dünyamızla bir derdi
vardır.
İlla bir istila edecekler Dünya’yı.
PEKİ NİYE?
Mesela doğal kaynaklardan birine (tuz için neler yaşadı Turist
Ömer) veya bizzat insan vücuduna, olmadı herhangi tek bir organına
ihtiyacı vardır.
Kafaya takar, filoyu toplar, illa ya New York’tan ya da
Washington’dan başlar operasyona ve gözdağı için de ya Uzakdoğu’da
ya da Avrupa’da sembol bir başkent imha edilir.
Neticede ademoğluyum, filmlerde hep dünyalıları tutarım; ne de
olsa aynı Güneş Sistemi’nin, aynı Dünya’nın canlısıyız.
Ama uzaylıların argümanları arasında hak verdiklerim de vardır.
En akla yakın bulduğum da “Eyyy insanlık, canına okudun Dünya’nın.
Ver şunu, kullanamıyorsun zaten” şeklinde özetleyebileceğim uzaylı
argümanıdır.
Biraz daha açmaya gerek duyarsa lazeri kafamıza ekleştirmeden şöyle
“noktalara temas eder”: