BÜTÜN dünya çalışıyor didiniyor, 100 lira kazanıyor; nüfusun yüzde biri gelip yüzde 82’sini alıyor, yüzde 99 ise kalanı paylaşıyor...
İngiliz yardım kuruluşu Oxfam, yılın bu vakitleri, tam Davos
filan civcivlenirken bir rapor yayınlar.
O rapor sayesinde zenginin nasıl zenginleştiğini, yoksulun nasıl
yoksullaştığını net bir şekilde görebiliriz.
Dünyadaki servetin yarısını bir avuç insan paylaşıyor; en zengin 8
kişinin geliri dünyanın yüzde 50’sine denk.
En yoksul yüzde 50 “hiç ama hiç” zenginleşemezken 2017’de
“yukarıdakilerin” cepleri, kasaları dolmaya devam etti.
KAÇ VERGİ KAÇ
Gelir adaletsizliği tarihin en yüksek noktalarında gezinirken,
Oxfam bu acımasız farkın taşıyıcı kolonlarını şöyle sıralıyor:
“Vergi kaçırma, şirketlerin siyaset üzerinde artan
etkisi, işçi haklarının uğradığı erozyon ve kemer
sıkma politikaları...”
Vergi kaçırma meselesine bakalım...
2016’da “yoksul ülkelerden” vergi cennetlerine 100 milyar dolar
civarında para “şavullandı”...
Vergi cenneti nedir biliyoruz insanlık olarak. Paravan şirket
üzerinden para aklama nedir hâkimiz; milletçe her modelini gördük
sahtekârın, madrabazın, hırsızın, naylon faturacının vb.
Yoksul ülkelerden kaçırılan, vergilendirilmeyen o 100 milyar
dolarla 124 milyon çocuğa doğru düzgün eğitim verilebiliyor
mesela...
DÜNYA LÜPLETENE GÜZEL
1 milyar çocuğun yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir
dünya...
Sadece Afrika’da 250 milyon çocuk eğitim gibi temel bir haktan
yoksun...
3 milyar insanın günde 2.5 dolardan az kazandığı ve dünyanın yüzde
1’inin varlığın yüzde 82’sini lüplettiği bir dünya...
Nasıl isyan etmiyor insanlık bu bariz haksızlığa?
Bu küresel kostümlü...