12 Eylül 1980 darbesiyle iktidarı ele geçiren askerî yönetimin,
yayın hayatı boyunca demokrasinin muhafaza ve gelişmesini esas alıp
ihtilâllere bütün gücüyle ve kararlılıkla karşı çıkan Yeni Asya’dan
haz etmesi elbette beklenemezdi.
Bu yüzden, ihtilâlin daha ilk ayı sona ermeden, sıkıyönetim sudan
bir bahane göstererek Yeni Asya’yı kapattı. Gazetenin niçin
kapatıldığı ve ne zaman açılacağı sorularına ilgililerden tatminkâr
bir cevap alınamadığı için, hemen yeni bir gazete çıkarma
hazırlıklarına girişildi ve böylece Yeni Nesil doğmuş oldu. Yeni
Nesil ismi, 12 Eylül’ün bir armağanıydı.
Yeni Nesil çıkmaya başladıktan bir süre sonra Yeni Asya’ya izin verildi. Yapılan istişareler neticesinde, Yeni Nesil’in devamına ve Yeni Asya’nın haklarının Yeni Nesil’e devrine karar verildi. Ve Yeni Nesil aynı minval üzere neşriyatına devam etti. Ancak bu defa işi çok daha zordu. Çünkü 12 Eylül çok daha hazırlıklı gelmişti.
Ve 12 Eylülcüler, programlarını kademe kademe tatbikata geçirirken, Yeni Nesil, fikir beyan etmeye ihtiyaç duyduğu gelişmeleri, herhangi bir şüphe ve tereddüde yer vermeden cesaretle değerlendirmeye devam etti.
Aslında o günlerin olağanüstü şartlarında ihtilâlcileri tenkit edebilmek cesaret işiydi.
Ancak Yeni Nesil kadrosu, inandığını dile getirmekten çekinecek bir kadro değildi.