Dört yıl önceki 12 Haziran 2011 seçiminin ardından yaptığımız
ilk değerlendirmede şunları ifade etmişiz:
“Ortaya çıkan Meclis tablosu, dört yıl önceki 22 Temmuz seçiminde
oluşan dört partili Meclis yapısının rötuşlu bir devamı
niteliğinde. Bu dört partinin şimdiye kadar izledikleri
politikalara baktığımızda, yeni dönem için iyimser olabilmek pek
mümkün görünmüyor. Tam tersine, siyasetteki kilitlenmenin daha
katmerli bir hale geleceğinden endişe etmek için sebepler
fazlasıyla mevcut. Dahası, partiler arası gerilimin daha da
tırmanacağından kaygı duymak için de.
“İşin gerçeği, 12 Haziran tablosunun, yeni anayasa projesi başta olmak üzere demokratikleşme reformları için kolaylaştırıcı bir nitelik arz ettiğini söylemek şu aşamada zor görünüyor. Yani, siyasette daha sıkıntılı bir sürece giriyoruz.”