Erdoğan ve AKP’nin 7 Haziran seçimindeki hesabı, muhakkak ki tek
başına iktidarlarının devam etmesiydi. Daha ötesinde anayasayı
değiştirecek bir çoğunlukla başkanlık sistemine geçmekti.
Bu hedefle Erdoğan cumhurbaşkanlığı konumunun gerektirdiği
tarafsızlığı bir kenara iterek çıktığı seçim meydanlarındaki
konuşmalarında halktan 400 vekil istedi.
Ancak daha sonra bu sayıya erişemeyeceğini gördüğü için olmalı ki, 330’a kadar indi. “En azından bu sayıyı bulalım ki, başkanlığı referanduma götürebilelim” dedi.
Bir koldan o, bir koldan partinin başına ve başbakanlığa getirdiği Davutoğlu, seçimden bu sonucu çıkarmak için canla başla uğraştılar.
Ne var ki, sandıklar açılıp oylar sayıldıktan ve tasnif edildikten sonra çıkan tablo, bu hesabın tutmadığını gözler önüne serdi.
AKP 2011 seçimine göre 9 puanlık bir gerileme ile yüzde 41’in altına inerek 258 sandalye de kaldı ve tek başına iktidarı kaybetti.
Bu sonuç Erdoğan için de, geçen yıl 10 Ağustos’ta kendisini cumhurbaşkanlığına taşıyan yüzde 52’lik oy oranının gerilediği noktayı göstermesi açısından hayli manidardı.