AKP’yi bir arada tutup “güçlü” kılan en önemli etkenin iktidarda
olması olduğu ve bu konumun değişmesi halinde çözülmelerin
başlayacağı kanaatimizi bundan önce her vesileyle ifade
etmiştik.
Nitekim 7 Haziran seçimiyle girilen süreçte bu düşüncemizi teyid
eden işaretlerin giderek çoğaldığını görüyoruz. Parti içindeki
“bütünlük ve ahenk” görüntüsü, yerini hızla uyumsuzluk ve çatışmaya
terk ediyor.
Esasen bu işaretler daha önce belirmişti. Bilhassa Gül’ün tasfiyesi, Erdoğan cumhurbaşkanı olup partinin ve hükümetin başına Davutoğlu’nun gelmesinden sonra parti içi dengelerin değişmesi, Saray ekibiyle parti yönetimi ve hükümet arasında giderek belirginleşen bir çekişmenin başlaması, üç dönemliklerin devre dışı kalması, sıkıntı doğurdu.
İktidarı kamuoyu önünde sıkıntıya sokan bazı kritik konulardaki görüş ayrılıklarının su yüzüne çıkması da bu işaretler arasında.
Erdoğan’ın arkasında durmaya devam ettiği Rıza Sarraf’a ödül verilmesi olayında Numan Kurtulmuş ve Nihat Ergün gibi isimlerin verdiği tepkiler bunun taze örneklerinden.
Bir başka ilginç gösterge, iktidar medyasında beliren çatlağın sür’atle büyümesi. Öyle ki, bazı yandaş kalemler arasındaki ayrışma sert ve şiddetli bir çatışmaya dönüştü.