Türkiye’de demokrasinin getirildiği nokta, millî iradenin sadece iktidar partisine oy verenlerle tanımlandığı, farklı fikir ve tercihlerin dışlandığı, hattâ daha ötesinde “ihanet”le suçlandığı çok düşündürücü ve vahim bir tabloyu ortaya koyuyor.
Sandıktan çıkan tek parti iktidarı, 16 Nisan paketiyle tek adam rejimini getirdi.
Bu rejim, son dönemde icad edilip her fırsatta seslendirilen “yerli ve millî” nitelemesi çerçevesinde kurulan “Kızılelma” koalisyonlarıyla pekiştirilmeye çalışılıyor.
İlginç olan, 10 yıl kadar önce gündeme geldiğinde milliyetçi, ulusalcı, Ergenekoncu, Balyozcu, Kemalist marjinal kesimlerle sınırlı kalmış olan bu koalisyonların, gelinen aşamada AKP’yi de içine alması ve bu süreçte MHP’nin önceki dönemde olduğu gibi kilit rol üstlenmesi.